S.B
“Hiç olmayacak bir şeydi bu aptal, hep var olan tanrıların kararı nasıl değişirdi?”
Sayfa 40 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Ne diye insanlar tanrılardan bilir birçok şeyi! Sanırlar bütün belalar bizden gelir, oysa kaderin dışında acı yığar başlarına kendi kendileri, kendi taşkınlıkları,”
Sayfa 4 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
adil olmaz incitirse şayet Tanrı seni; adil değilse şayet, o vakit Tanrı olamaz.
Yarat Yaşat Yok et
"...Brahma yaratır, Vişnu korur, Şiva yok eder ve zemin temizlenir, ki Brahma bir kez daha yaratsın."
Sayfa 506Kitabı okudu
Bu görünmeyen güçlere şahsiyet verip onları rüzgar, güneş, deniz ve yıldızlarla ilişkili, fakat insanin özelliklerine sahip tanrılara dönüştürdüklerinde, *insanlar görünmeyene ve kendilerini çevreleyen dünyaya olan ilgi ve yakınlık duygularını dışa vurmaktaydılar.* Alman din tarihçisi Rudolf Otto 1917' de basılan The idea of the Holy (Kutsalin Tasarımı) adlı önemli yapıtında bu "gizemli'" duygunun dinin temeli olduğuna inandiğını dile getirir. Bu duygu, dünyanın kökenini açıklama ya da ahlaklı davranışa bir temel bulma arzusundan daha önce gelmiştir. Söz konusu esrarla duygu insanlarca farklı, şekillerde duyumsanmıştır bazen yaban, coşkulu heyecanlara, bazen derin sükunete ilham kaynağı olmuş; bazen de insanlar yaşamlarının her boyutunda kendini gösteren gizemli gücün varlığı karşısında dehşet, korku ve acizlik duygusuna kapılmışlardır. *İnsanlar kendi mitoslarını yaratıp kendi tanrılarına tapmaya başladıklarında doğadakı olgulara uygun bir açıklama bulmanın peşinde değillerdi.
Reklam
“İster var olsunlar, ister var olmasınlar, biz tanrıların kölesiyiz.”
Sayfa 48 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Bir tür güç gösterisi ve sanki derinlerden şöyle sesleniyor: "Yine de, siz dilsiz, itilmiş, uygun adım yürüyen, vahşilik derecesinde güvenilir insanlar, yine de sizi bırakmayacağız, o büyük aptallıklanı nız içinde bile ve özellikle de onlar içinde."”
Sayfa 120 - Can YayınlarıKitabı okudu
“Euripides'in şu dizeleri, konuya öyle uygun ki, onları aktarmaktan kendimi alamıyorum: "Yeryüzünde güvenilir hiçbir şey yoktur: ne görkem ne varlık. Tanrılar, biz hepimiz, bilisizliğimiz içinde, onları daha çok sayalım diye, bütün yaşamı karmakarışık eder, her şeyi tersiyle karıştırırlar." Hekabe, 956”
Sayfa 48 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
“Juno evlenmelerde yardıma çağrılır, Lucina doğumlarda; denizcilerin duaları Neptunus'a yönelir, savaşçılarınki Mars'a. Çiftçi tarlasını Ceres'in koruması altında sürer, tüccar Mercurius'un yetkesini tanır. Her doğal olayın zekâ sahibi bir etmence yönetildiği varsayılır; yaşamda olabilecek mutlu ya da ters bir şey yoktur ki, belirli dua ya da şükranlara konu edilmesin.”
Sayfa 44 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tanrılar insanları nasıl yaratıyorsa, insanlar da tanrıları yaratabilir diyebilirsiniz. Çünkü benim de haddim olmayarak anladığıma göre, bu iş karşılıklı bir durum. Tanrılar ve insanlar birbirini yaratır, birbirini yok eder, yalnız bunu ayrı ayrı yollardan yaparlar.
Sayfa 194 - Nymph LaloKitabı okudu
Tanrılar, insanlar onlara inandığı sürece yaşar.
Sayfa 194 - PanKitabı okudu
Bazen bize güldüklerini hissediyorum. Her gökgürültüsü kahkahaları sanki..
Unutmaki tanrıların gözünde ahmak olan kişi, insanların gözünde ahmak olan kişiden çok farklıdır.
Sayfa 31
68 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.
Resim