AKADEMİSYEN GEZGİN OKUR
hiçbir şeyi kesin olarak bilmiyoruz. üzerimizdeki yıldızlar suskun ve dilsizler. sadece tahminlerle sınırlandırıyoruz kendimizi, bu yüzden de, yanılgılara kapılıp gidiyoruz. bizi sevk eden tanrı gerçekten de korkunç bir şey!
Sayfa 438 - yty yurtKitabı okudu
Reklam
insanların mutluluk, aşk, sevinç olarak adlandırdıkları şeylerin hepsinin yanlış faraziyeler üzerine kurulu yanlış hesapların bir birikimi olduğunu keşfeden herkes, kalbinde sadece korkunç bir boşluk bulacaktır. bu sersemlikten kurtulmanın yegane yolu ise kendisinin ve başkalarının yaşantılarıyla kumar oynamaktır. bunu başarabilecek yeteneğe sahip olan kişiler istedikleri her şeyi yapabilirler.
Sayfa 165 - yty yurtKitabı okudu
şarap içen insanlar nasıl kendilerinden geçip sarhoş oluyorlarsa, senin mükemmelliğin de beni aynı şekilde kendimden geçiriyor.
Sayfa 104 - yty yurtKitabı okudu
Avrupa sahillerinde müthiş bir tayfun... Turgut Reis'in estirdiği zafer rüzgarları Papa' yı titretiyor...
Sayfa 110Kitabı okudu
Bu rüzgarlar estiği sürece, ben Dostoyevski'nin kişilerinden biri gibi oluyorum. Ya Sibirya yollarında bir sürgünüm, ya Moskova sokaklarında aç bir serserinin, ya sınır boyunda bir han odasında kaçmak çarelerini düşünen bir suçlunun kabı içine girerim. Derin bir azap yüreğimi tırmalar.
Reklam
"Ekwefi," dedi, "insanlar büyüyünce ateşin onları yakmadığı doğru mu?"
Sayfa 43 - Things Fall Apart. İthaki Yayınları, İkinci Baskı Kasım 2014 İstanbul, [ISBN: 978-605-375-115-1]Kitabı okudu
Oradaki en yaşlı adam sert bir şekilde, palmiye çekirdekleri yardımsever bir ruh tarafından kırılanla­rın alçakgönüllü olmayı unutmaması gerektiğini söyledi.
Sayfa 30 - Things Fall Apart. İthaki Yayınları, İkinci Baskı Kasım 2014 İstanbul, [ISBN: 978-605-375-115-1]Kitabı okudu
Atalarımız der ki, güneş, diz çökenlerden önce ayakta duranların üstünde parlar.
Sayfa 13 - Things Fall Apart. İthaki Yayınları, İkinci Baskı Kasım 2014 İstanbul, [ISBN: 978-605-375-115-1]Kitabı okudu
Onlar bizim atalarımız, tarihleri bizim tarihimizdir. Sakın unutma, günün birinde ağaçlardan sallanarak inip dimdik yürüdüğümüz ne kadar kuşku götürmezse, çok daha önceki bir başka gün denizden sürünerek çıkıp karadaki ilk zorlu maceramızı başarıyla göğüslediğimiz de aynı ölçüde kesindir.
Reklam
Fatih Sultan Mehmed Han torunu Selim'e daha küçük bir çocukken öğretmişti satranç oynamayı. Üstelik onu sadece bir oyundan öte bir savaş olduğunu anlatarak, satranç tahtasının savaş meydanı olduğunu hayal etmesini tembihleyerek anlatmıştı, sabırla, bıkmadan usanmadan.
Sayfa 173 - Yediveren YayınlarıKitabı okudu
"Cesaretiyle yaşamayan, esareti ile ölür."
Sayfa 9 - Yavuz Sultan SelimKitabı okudu
...Savunmada kalmayı sevmemişti bir türlü. Doğası gereği saldırgandı ve saldırmadan da başarının elde edilmesi mümkün değildi...
Sayfa 14 - Yediveren YayınlarıKitabı okudu
Din dedin mi akan sular durur, menfaatin geçtiği yol kıble olur. İtiraz eden kafir, kafirlikle suçlayan dindar olur
Sayfa 176Kitabı okudu
Haa düşmanın cephesinden bakınca doğrudur, kitap silahtır! Çünkü okuyan toplumlar kendini yönetir. Okudukça, öğrendikçe onların hain planlarını görür ve geçit vermez. Emeğini birikimini sağlığını art niyetli çıkarcı ellere bırakmaz. Düşman zihnimizi kuşatamazsa toprağımızı da ele geçiremez
Sayfa 175Kitabı okudu
Resim