t
Tasavvuf-Mezhepler-Tarikatlar
1 üye · 2 yeni gönderi
Hasan adamlarını, Dinin Esasına bağlı anlamına gelen “Esasiyun” diye çağırmaktan hoşlanırmış.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Tasavvuf gönlünü temizleyip en saf sevgi ile Allah'a bağlanmak, insanın arzu ve isteklerinden sıyrılıp, nefsini kontrol etmeyi öğrenip gerçek olanı anlamaya hazır hale gelmesi demektir. Tasavvuf bir disiplindir. Arayıştan ziyade, olma haline ulaşabilme yolculuğudur. Arzu ve isteklerinin yani bir diğer deyişle insanın ilkel kimliğinin, İd'in dürtüsel isteklerinin ve tepkilerinin kontrolü altında bir yaşam sürmek yerine insanın fiziksel, tinsel, ruhsal ve zihinsel olarak hayvandan ayrıldığı değerli yeteneklerini ve eğilimlerini keşfetmesi, eğitmesi hatta bir yerde İd'i ehlîleştirmesidir.
Sayfa 13 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Tasavvuf pek çok şekilde tarif edilegelmiştir. İlk dönem süfliliğin önemli isimlerinden Cüneyd-i Bağdadi'ye göre tasavvuf insanın dünya zenginliklerinden uzak durup, onlara meyletmeyip Allah'a yönelmesidir. Aynı zamanda tasavvuf çok kapsamlı bir semboller sistemidir. Ezoterik bir disiplindir. Tasavvufta da bilginin hiyerarşisi söz konusudur. Her bilgi her kişiye açık değildir. Bilginin karşılık bulması, işlevsellik kazanması için kişinin bir hiyerarşik sistem içinde eğitilerek alabileceği kadar bilgiyle ilerletilmesi, giderek aldığı bilginin niteliğinin ve gücünün de artmasıdır. Herkese açık olmayan bilgi sembollerle saklanmakta ve aktarılmaktadır.
Ezoterizmin Osmanlıcadaki karşılığı "batinilik'"tir. İçteki, içyüz anlamlarına gelmektedir. Türkçedeki karşılığı "içrek" sözcüğüdür. "Ezoterik bilgiler" herkese açıklanamayan, gizli, gizemli bilgiler demektir. Bu bilgilere ulaşabilmek için belirli eğitimlerden geçip disipline olmak gerekmektedir. Tasavvuf kavramları, kurumları, ritüelleri ile başlı başına ezoterik yani gizemli bilgilerle donatılmış bir yapıdır. Ezoterizm bir din veya inanç sistemi değildir. Bu yüzden tasavvufu İslam'dan ayrı bir yerde düşünenler büyük bir hata yapmaktadır. Çünkü Tasavvuf'un amacı İslam'ın dışında bir inanç sistemi kurmak değildir. İslam'ı daha iyi anlamak, bilmek ve kâmil insan mertebesine yükselmeyi hedeflemektedir.
Sayfa 14 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Tasavvuf, basit ve yalın bir dille anlatılmayacak kadar karmaşık, uğraşmadan emek vermeden anlaşılmayacak kadar derindir. Tasavvuf İslam'ın Hakikat ve Marifet bütünlüğü ile birleşip, insanın eline, diline, gözüne, beline ve tüm davranışlarına hakim olup manevi kemalata ermesidir. Dünyevi arzulardan, hırslardan sıyrılamayan insan, ne kadar tasavvuf ile meşgul olmuş görünse de bu uğraşı onu tasavvuf ehli yapmaz.
Tasavvuf insanın önce kendini anlamasını, sonrada kendine fayda sağlamayan işlerden soyutlamasını mümkün kılarak kişiyi bilgiyle baş başa bırakır. Tasavvuf, sırlı ve gizemli bir inanış sistemidir. Yani kişinin: Allah'a itaat etmesi, daima O'nun varlığını hatırlayarak hayatını ona göre düzenlemesi, her daim O'nun varlığını hissederek yaşaması, kalbinden ve zihninden O'nu çıkarmadan hem dünya hem ahiret için ahlaklı, dürüst, çalışkan biri şekilde üretimde olması demektir.
Sayfa 15 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Tasavvuf denilince İslam coğrafyasında akla ilk gelen isimlerden olan İbni Arabi sadece İslam coğrafyasında değil Batı medeniyetinde önemli bir yer teşkil etmektedir. Oxford, Harvard gibi büyük üniversitelerde hakkında sayısız araştırmalar ve incelemeler yapılmıştır. Onu en iyi araştıran ve analiz eden isimlerden biri kabul edilen Osmanlı Devleti'nin önemli simalarından Şeyhülislam Kemalpaşazade, İbni Arabi için şöyle demektedir:
"İbni Arabi'nin meramını herkes anlayamaz. Onun meramını anlamayana susmak düşer."
Sırların ve gerçekliğin anlamının herkes tarafından anlaşılamayacağına dikkat çekmektedir. Yine Tasavvuf âleminin önemli isimlerinden Hallac-ı Mansur da anlamlar üzerine şöyle demektedir:
"İnsanların kavrama yeteneği gerçeklikle ilişkili değildir. Gerçeklik de insanla ilişkili değildir. Düşünceler kişiye özgüdür, insanların öznellikleri gerçeklerle bu yüzden ilişkili değildir. Çünkü gerçeğin algılanması zordur. Ancak imkânsız değildir. Ateşin ışığı gerçekliğin bilgisidir. Ateşin sıcaklığı ise gerçekliğin gerçeğidir. Bunu anlamak ise gerçekliğin doğrusudur. Bunlar niteliksiz insanın, yanlış yolda yürüyen insanın, tutarsız insanın anlayabileceği şeyler değildir.''
İbni Arabi ve Hallac-ı Mansur örneklerinden de gördüğümüz gibi tasavvuf ehlinin meramını anlamak ve bilmek gerçekten çok zordur. Onları anlayabilmek için zor ve elem dolu yolardan geçip kamil insan mertebesine ulaşmak gerekmektedir.
Sayfa 24 - Destek YayınlarıKitabı okudu