t

Televizyon

4 üye
Sorun, televizyonun bize eğlendirici temalar sunması değil, bütün temaların eğlence olarak sunulmasıdır ve bu da bambaşka bir sorun oluşturur.
Sayfa 101
“Arya?” “Canım?” “Schindler’in Listesi‘ni seyretmiş miydin?” “Evet.” “Hani orada kırmızı paltolu bir kız çocuğu vardı ya, tüm film siyah beyazdı ama bir tek o kız renkliydi. Sen de öylesin işte benim için.”
Reklam
"-Sık gelir misiniz buraya? - Evet. Her gün gelirim. Aynı banka oturur, dinlerim. - Neyi? - Bazen kafamı. Bazen denizi, martıları. Bazen de Neşet Ertaş'ı. Siz? - Ben pek müzik dinlemem."
Sayfa 60 - Küsurat Yayınları
Televizyonla birlikte, kuramsal olarak, herkese ulaşmaya imkân veren bir aygıt karşısındayızdır. Bu da birtakım vazgeçilmez soruları sormayı gerektirir: söyleyeceğim şeyler acaba herkese ulaştırılacak türden şeyler midir? Söylemimin, dile geliş biçimiyle, herkesçe duyulabilmesini sağlamaya hazır mıyım? Acaba bu söylem, herkesçe duyulmayı hak ediyor mu? Hattâ daha da ileriye gidilebilir: bu söylem herkes tarafından duyulmalı mıdır?
"Geçen gün Mürüvet Hanımın televizyonunda adamlar ve kadınlar bağrışıyor, altlarından da askerler gibi yazılar geçiyordu, şaşırdım, kaldım. Ben duran yazıları bile okuyamıyorum, bu insanlar yürüyen yazıları nasıl okuyorlar ki?"
Sayfa 109 - KumruKitabı okudu
Televizyonun Türkçemi giderek bozacağından kaygılanmam sizce yersiz mi?
Sayfa 87 - Yky, 2018, VII.Basım
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.