Profil
Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük. Sanki hepimize aynı suni hafıza taklımış... Hepimizin belli başlı hedefleri aynı. Hepimizin korkuları aynı. Gelecek parlak değil... Çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız
"Hanımlar, beyler, eğer biz homo economicus olmayı becerebilsek, hiçbir hükümet, hiçbir rejim, iç ya da dış baskı bizi kişi başına geliri on bin dolarlık ülke olmaktan alıkoyamaz. Zamanındagöç edip dünyanın en gözde toprak parçasına kurulmuşuz. Bir elimiz dağda, bir elimiz denizde, yediğimiz önümüzde, yemediğimiz ardımızda. Bir müşkülümüz
Sayfa 327Kitabı okudu
Reklam
Sorunun boyutunu ve ivediliğini görmek gerekir. Günlük hayatları oldukça sakin ve güvenli yerlerde geçen bizler için, Ruanda, Bosna veya Kasova'nın dehşeti gerçek değilmiş gibidir. Mezalimler akıldan çıkarılabilir. Televizyon haberleri işkence beye katliamları anlatır ve sıra siyasi bir skandala yada spora geldiği zaman bir rahatlama hissederiz.Biz seyirci kalanlar, kafanızı başka yöne çeviririz. Her zulmü bastırmak, dünyanın temelde katlanabilir bir yer olduğu şeklindeki aldatmacanın devam ettirilmesini sağlar.Fakat yine de, siz bu cümleyi okurken, bazı yerlerde insanların öldürülüyor ve bazılarında da işkence görüyor olacakları hemen hemen kesindir.
Sayfa 615Kitabı okudu
"Biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız... hepimiz heba oluyoruz... bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş... reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz... nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz... bizler tarihin ortanca çocuklarıyız... bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık... bizim savaşımız ruhani savaş... ve bunalımımız kendi hayatlarımız..."
''Sen gittiğinde, söz de bitiyor. ...ve sensizlik, senin kadar ağır geliyor.''
" Televizyon olmadığı için pencereden bulut seyretmeye başladım. Oradaki yayın çok iyi, haberleri daha güvenilir, gelip geçen bir iki uçak dışında pek reklam almıyorlar ve asıl önemlisi akşamları gök gürültülü sürpriz programlar var. Filmler genellikle kırlangıçların hayatı üzerine ve belki biraz monoton, ancak oldukça realist ,,, "
Reklam
Kitap
Çok zaman önce okumanın televizyon önünde ömür törpülemekten çok daha işe yarar ve zevkli bir şey olduğunu keşfetmiştim.
Hayatım boyunca kendimi bir yazar, bir şarkıcı, bir düşünür, ne bileyim bir sanatçıyla özdeşleştirmek istedim. Kendisini her televizyonda gördüğümde, eserleriyle her karşılaştığımda "Hah ! Tam benim kafamdan birisi... Hah ! Aynı benim gibi birisi..." diyebileceğim birisiyle karşılaşmak istedim. Ama kısmet değilmiş, böyle birisi şimdiye kadar karşıma çıkmadı. Aslında yalan söyledim. Hiçbir zaman kendimi özdeşleştireceğim birisini aramadım. O zaten her zaman yanı başımdaydı. Ama ne yazık ki bu durumdan çok fazla utanıyordum. Bir süre ona uğramamaya, yanına yaklaşmamaya, ondan kaçmaya çalıştım ama olmadı. En sonunda gerçeği kabul etmeye karar verdim. Ben diğer insanlar gibi yaşamımı, hayata bakış açımı Jim Morisson, John Lennon ya da Dostoyevski'yle özdeşleştirmiyor, kendimi onlar gibi göremiyordum. Ben ne yazık ki köşedeki sokaktaki, BİM marketiydim.
Televizyon programındaki yapay sahnede abartılı bir makyajla, arabesk bir elbiseyle, tüm riyakarlığıyla, yanıp sönen renkli ışıklar arasında şarkı söyleyen çirkin kadına baktı.
O gün sabah işime son verilmişti. Öğleden sonrada televizyonda bir Beyzbol maçı seyretmiştim. Marris topa vurdukça Cincinnati Reds oyuncularının yüzlerinden; duydukları heyecanı anlamak kolaydı. Oyunun bitmesine daha dört devre vardı ama oyuncuların hareketlerinden maçın sona erdiğini sanırdınız. Ve aynı günün gecesi telefon zilinin sesiyle yatağımdan fırlamıştım. Neyse o anda uyumuyor, sadece kurşuni renkteki tavana gözlerimi dikmiş yatıyordum. Bir yandan Elizabeth'in anlattıklarını dinliyor, bir yandan da uyumaya çalışıyordum.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.