Profil
#birsabah, Özdemir Asaf'ın hayata hazırlayan sözlerini tararken şunu buldum: "İnsan mı paraya bağlı, para mı insana bağlı? Bu insana bağlı!" diyordu şair anlayana ahlak imasında bulunarak.
Sayfa 80 - Can Sanat YayınlarıKitabı okudu
T.S. Elliot'un dediği gibi, "Televizyon,milyonlarca insanın aynı şakaya aynı anda gülmesini sağlayan,ama kendilerini yine de yalnız hissetmelerine neden olan bir eğlencedir." Çünkü kitle iletişimini sağlayan bu araçlar,insanlar arası iletişimin,yani gerçekliğimizin yerini almaya çalışıyorlar.
Sayfa 104 - Metis Yayınları, 21. Basım, Aralık 2023Kitabı okudu
Reklam
T*l*v*zy*n
Birçok insanın T*l*v*z*y*n, internet, sürtmek ve daha birçok gereksiz, faydasız işleri yaparken faydalı işler için zamanım yok demesini hiç anlamam. Aslında hayatlarını adayabileceği bir hedefleri olmadığından ve vizyon sahibi olmadıkları için boş işlerle uğraşıp zaman öldürüyorlar bunu biliyorum... Kitabıma indirimli bir şekilde ulaşmak için profilimdeki linki ziyaret et :)
Otomobilden televizyona kadar, gösteri sisteminin seçtiği bütün mallar aynı zamanda " yalnız kalabalıklar"ın tecrit koşullarını sürekli olarak güçlendirmek üzere sistemin kullandığı silahlardır. ** Gösteride, dünyanın bir kısmı kendisini dünya karşısında temsil eder ve bu kısım dünyadan üstündür.
Sayfa 43 - AyrıntıKitabı okudu
Vatan
Yahya Kemal: Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor; Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor.
Reklam
"Televizyonun ışığının yarım yamalak aydınlattığı türbe gibi evlerde insanlar ölü gibi oturuyor, ifadesiz suratlarına gri veya renkli ışıklar vuruyor ama aslında vurmuyor."
T.S. Eliot
Televizyon... milyonlarca insanın aynı anda aynı şakayı izlemesine olanak sağlayan ama yine de kendilerini yalnız hissetmelerini engelleyemeyen bir araçtır.
Sayfa 139 - Aykırı Yayıncılık
Televizyon gibi İslâm'a din düşmanı yoktur...
Sayfa 195 - AhıskaKitabı okudu
Televizyon bu milleti câmiden, cemaatten etmek için icat edildi. Sana Allâh dedirtmemek için icat edildi...
Sayfa 190 - AhıskaKitabı okudu
Reklam
Televizyonun girdiği her ev artık fethedilmiş bir toprak parçası gibiydi.
Zira bir eğlence vâsıtası olduğu kadar, bir kültür âleti de olması gereken bu dâvetsiz konuk, evlerimizin haremine girerken, hiç de misâfirliğin îcap ettirdiği dostâne tavra sâhip bulunmamaktadır. Adînin âdîsi şarkı ve türküleri, millî mânevî hislerimizi rencîde eden prensipleri ve filimleri ile bizden anʼanevî Türk misafirperverliğini nasıl bekleyebilir.
Aptal kutusu!
"Televizyon beyni yararı olma­yan şeylerle doldurur. Hiç stre­siniz olmasa bile mutlaka size negatif yükleme yapar. Bu nedenle televizyon alışkanlığınızı azaltın Size pozitif enerji verecek yararlı programlar izleyin!"
sayın sontag_ size anne diyebilir miyim?
Bir görüntü, onun kullanılış biçimine, nerede ve ne sıklıkta gösterildiğine bağlı olarak gücünü kaybeder. Televizyonda gösterilen görüntüler, tanımı gereği, er ya da geç bakmaktan bıkılan görüntülerdir. Duyarsızlık veya kayıtsızlık gibi görünen şeyin kökeninde, televizyonun yoğun görüntü bombardımanıyla uyandırmaya ve doyurmaya çalıştığı dikkatimizde oluşan dengesizlikler yatmaktadır. Görüntü oburluğu yüzünden dikkatimizi sürekli olarak bir şeye odaklayamayız, ilgimiz durmadan dağılır ve içeriğe karşı da bayağı kayıtsız hale geliriz. Sürekli görüntüakışı ise herhangi bir görüntünün ayrıcalıklı bir yere oturup, özel bir anlam kazanmasını imkânsızlaştırır. Televizyonun bütün esprisi, kanaldan kanala atlanabilmesi ve bunun, yani huzursuzlarıma ve sıkılmanın normal sayılmasıdır. Tüketiciler çabuk sıkılır. Dolayısıyla, onların sıkılır sıkılmaz yeniden ve tekrar tekrar uyarılmaları gerekir. İçerik, artık bu uyarıcıların herhangi bir tanesi olmaktan başka anlam taşımaz. İçerikle daha düşünceye temellenen bir bağ kurmak, belli bir 'Farkındalık yoğunluğu' gerektirir (bu da, medyanın parçalayıp bir araya getirdiği görüntülerle zayıflatılmış olan, içeriği boşaltılmış, dolayısıyla duyguların da ölümüne katkıda bulunan bir Farkındalık'tır).
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.