Aynının terörü bugün hayatın her alanına tesir etmektedir. İnsan hiçbir “deneyim” yaşamadan her yere seyahat eder. Bir “kavrayışa” ulaşmadan her şey hakkında malumat edinir. “Bilgiye” erişmeden enformasyon ve veri biriktirir. İnternette arkadaş ve takipçi toplar ama asla bir başkasıyla karşılaşmaz. Sosyal medya, toplumsalın mutlak sıfır derecesini temsil eder.
Allah (cc.) semanın altında dört cisim yaratmıştır.
Birincisi; tabiatı sıcak ve kuru olan ateş,
İkincisi; tabiatı sıcak ve nem (yaş) olan hava,
Üçüncüsü; tabiatı soğuk ve nem olan su,
Dördüncüsü; tabiatı soğuk ve kuru olan topraktır.
"Herkes" [Das Man] toplumsal uyumculuğu cisimleştirir. Bize, nasıl yaşamamız, davranmamız, algılamamız, düşünmemiz ve yargılamamız gerektiğini buyurur: "Herkes nasıl tadını çıkarıyorsa, biz de o şekilde tat ve haz alırız; Herkes nasıl görüyor ve yargılara varıyorsa, biz de öyle okur, görür, edebiyat ve sanat hakkında öyle yargılara varırız; [...] Herkesin 'kepaze' bulduğunu, biz de 'kepaze' buluruz. Herkes'in diktatörlüğü, Dasein'ı kendi asli varlık imkanina, sahihliğe yabancılaştirir: "Bu sakin, her şeyi 'anlayan' kendini her şeyle karşılaştırma içinde Dasein, kendi asli varlık imkânımın kendisinden gizlendiği bir yabancılaşmaya doğru sürüklenir." Aşina kavrayış ufkunun çöküşü, kaygıyı meydana getirir. Yalnızca kaygı içinde, asli varlik imkânı Dasein'a bir olasılık olarak kendini açar.