Yürüyecektim. Caddede. Her yer parlak ışıkla doluydu. İçim, gecenin sarmaladığı akşam gibiydi. Baharın tazeliği hālā varlıkların üstüne ışıldıyordu. Üzerimdeyse "zulüm haberlerinin" ağır havası vardı
Bahar yaza çevrilmiş, yazın saçlarınaysa aklar üşüşmüştü. Ağaçların tepesinde yer yer sararmış yapraklar tutturulmuştu. Düştü düşecek. Her şeyin düşüşünü haber veren.
Onu elime aldığımda ne bir yaz gününün sığınağı işe yarıyordu ne bir ağacın gölgesi. Sıcaktan çatlayan bir yaz gü nünde, baharda yağmış kar gibi soğudu dünya. Kara tahtada kara bir haber gibiydi. Öyle miydi?