t

Türk Mitolojisi

1 üye
200 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Türklerde Mitoloji
İnsanın dünyayı ve evreni anlamlandırma isteği, aslında varoluş çabasıdır ve o, ölümden sonra başka bir boyutta sonsuza kadar yaşayacağına inanmak ister. Böyle bir dünyanın özlemi içinde olan insan ise sürekli yaratır. İnsan, "Neden dünyadayız?" "Yalnız mıyız?"ya da "yaratılışımızın nedeni ne?" Gibi sorular sorar ve bu soruların cevabını bulabilmek için de etrafındaki her şeye anlam yüklemeye çalışır. Ağaç, dağ, kaya, deniz, Ay, Güneş vs. Evrendeki her şey, kutsalın ve tanrının yansıması ve tezahürü olarak görür. Ağaçların her kış yaprakları dökmesi ve fakat her bahar yeniden yeşillenmesi, bilinçaltında yeniden doğuş fikrini oluşturmuştur. Ağaç imgesi yalnızca evreni değil, aynı zamanda hayatı, gençliği, ölümsüzlüğü, kozmik-tanrısal yolculuğu da simgeler. Özellikle Türklerde kayın ve Selvi ağaçlarının önemi çok büyüktür. Hatta bundan ötürüdür ki günümüzde kullandığımız kaynana ve kaynata kelimeleri Kayın-ata ve kayın-ana kelimelerinden türemiştir. Buna benzer çok fazla etimolojik örnek vardır. Başka bir örnek vermek gerekirse "Yerin kulağı vardır." Sözü Türklerde ki yer altı tanrısı Erlik han'a bir göndermedir. Eserin görsellerle zenginleştirilmiş ve desteklenmiş olması kitabı daha sürükleyici ve etkileyici yaptığını söyleyebilirim.
Türklerde 5 Element
Türklerde 5 ElementNuray Bilgili · Kripto Basım Yayın · 201929 okunma
Erlik asasının ucuyla toprağa vurarak açılan yarıktan insan yaşamını tehdit eden tüm gece yaratıkları yaratmıştır.
Reklam
Siz bu satırları okurken Erlik, kapkara bir güneşin aydınlattığı Kara Tamu'daki sarayında yalnız başına, kendi kini içinde kavrularak evrenin sonunu getireceği günü beklemektedir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Erlik'in demirden sarayının bulunduğu Kara Tamu etrafını Toybadım Irmağı'nın çevrelediği bir karanlıklar ülkesidir. Giriş jilet keskinliğinde ve at kılından ince bir köprü tarafından korunur. Bu ölü ırmağın dibinde Abra ve Yutpa adında iki su yılanı kol gezmektedir. Köprüyü geçmeye çalışan ölümlülerin bedenleri parçalanmakta ve ruhları Toybadım'ın bulanık suyuna batarak yılanlara yem olmaktadır. Irmağın ötesindeki Kasırgan olarak anılan çukurlarda Körmös adı verilen tutsak ruhlar bulunur. Körmös adının etimolojik kökeninde "görmez,kör" anlamının olduğu düşünülmektedir.
Onun misyonu Kayrakan tarafından kurulup Ülgen'e emanet edilmiş kozmik düzene alternatif bir kara düzeni temsil eder.
Erlik HanKitabı okudu
Tanrıçanın havada uçuşan ceset parçalarından yıldızları, güneşi,ayı ve gezegenleri yaratır.
Reklam
177 öğeden 201 ile 177 arasındakiler gösteriliyor.