Öncelikle incelemeye geçmeden, bir düşüncemi sizinle paylaşmak istiyorum. Bir kitabın övülmesini veya klasik olmasını kriter almayın. Küçükte olsa bir araştırma yapın. Özellikle kitabın yazarının hayatını, düşünce yapısını, fikirlerini benimseyin. Ki böylelikle yazar kitaba kendini ne kadar vermiş, kendi yaşantısından size bir şey sunabilmiş mi:
*2100 sene sonra Mete'yi,
1500 sene sonra Atilla'yı,
1150 sene sonra Bilge Kağan'ı,
1000 sene sonra Alparslan'ı asla unutmadı..
*Bastırdığı kağıt paranın üzerine Bozkurt koydu..
*Yakın arkadaşlarına, ‘Bozok, Bozkurt’ gibi soy isimler koydu..
*Manevi kızına ‘Ülkü’ adını verdi..
*Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu'nu kurdu..
*Asırlar sonra Türk adını vererek Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu..
*Türk Tarih Tezi'ni hazırlattı..
*Anadolu da kazı çalışmaları yaptırıp, Türklüğün izlerini buldurdu..
* Petrol Ofisine Göktürk simgesi Bozkurt logosunu koydu..
* Bozkurt isminde sigara çıkarttı..
* Her konuşmasında Türklük vurgusu yaptı..
* Anadolu'nun 7 bin yıldır Türk Beşiği olduğunu hep vurguladı..
* Türklüğün ebedî olduğunu haykırdı..
* Türk devrimlerini Osmanlının son döneminde unutulan Türklük özüne dönerek yaptı..
* Türk'ü Türk yönetmelidir dedi..
* Türk kültürünü yaşamın her alanında hakim kılmak için çalışmalar yaptı..
* Anadolu'da, unutulmuş, sinmiş, hor görülmüş Türklüğü şahlandırdı..
*"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!.." diyerek unutulmuş Türklüğü hatırlattı..
* “Bir Türk dünyaya bedeldir!”..dedi.
(
Obadan çıkarken yanından bir ok vınlayarak geçti. Fırlatılan bir bıçak beline saplandı. Deli Ersegün bıçağı saplandığı yerden çıkararak bağırdı:
-Pusatım eksikti! Bu da sizin armağanınız olsun!..