Nahnü nahküm biz-zahir
Gayrı bize düşen Muhsin Başkan'dan sonra sarsılan itikadı Sinan Hocamızın şehadeti ile tamamen lağvetmektir..
Yeni yılın ilk zayiatı ülkücülük olmuştur.
Ülkücü gençlerin kitap okumaya düşkün olanları hapishane yıllarını Medrese-i Yusufiye olarak isimlendirdi ve dört duvar arasını, Hazreti Yusuf'un Mısır zindanlarında yatarken gerçekleştirdiği gibi, olgunlaşma sürecinin bir parçası olarak değerlendirdi.
Sayfa 36 - Yakın Plan Yayınları, Yazar: Cihan AktaşKitabı okudu
Dursun büyük bir teslimiyet içinde Yunus aleyhisselamın duasını okumaya başladı. Devamlı okurdu bu duayı, "La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin" O kadar büyük bir tevekkül içine girmişti ki, karşısında koşarak gelen hinç içindeki gençleri görmüyordu bile
Ülkücü kimsenin adamı değildir; tarihin, coğrafyanın verdiği kimliği tehlike de hissettiği anda önünü ardına düşünmeden canını verendir; kimliğini koruma derdinde olanın yanında olandır, Kurtuluş Savaşı'nda kimliği için canını verenlerin ta kendidir.
Osmanlı hangi gerekçelerle durdurulduysa, Türkiye aynı gerekçelerle hedef tahtasına yatırılıyor, kuşatılıyor, etrafı ateş çemberiyle çevriliyor, kardeş kardeşe vurduruluyordu.
Ecdadımız tevhid yolunda şehit oluruz diyerek yola çıkmıştır. Ülkücü şehitler kervanı, bu kervana her an bir kişi daha katılarak ecdadına layık olmaya çalışıyor.