O, asyalı Türklerin söyledikleri gibi gerçek bir “Ak Sakal”dı. Ancak çok tembeldi, yazdığı zaman çok güzel yazmasına rağmen, eli bir türlü kalem kağıda gitmez, bol bol uyurdu. Nihayet İbrahim Metin, “Sen söyle, ben yazayım ağabey.” diye bir metot kurdu, Galip yattığı yerden yazdırmaya başladı... Onu bile zorlanarak yapıyordu.