Varoluş uzaktan uzağa düşünülebilecek bir şey değildir. Sizi birden kaplaması, üzerinize duraksaması, kıpırdamaz koca bir hayvan gibi yüreğinize çökmesi gerekir...ya da hiçbir şey yoktur artık.
Her insan derinliklerinin zararına ilerler; her insan kendinden kaçan bir mistiktir: Yeryüzü, varılamayan hidayetler ve ayaklar altına alınmış sırlarla doludur...
cesetleriz; kendimize rağmen hayatta kalırız ve yalnızca yararsız bir formaliteyi yerine getirmek için ölürüz: Sanki hayatımız, sadece ondan kurtulabileceğimiz anı ileri atmamıza bağlıymış gibi...