#

#VesveselerleYaşıyorum

0 üye
Namazda vesvese
"Padişahtan bir ferman gelse ve denilse ki 'Şu gün ve şu saatte huzuruma gelin. Size hediyeler dağıtaca- ğım, gelmeyen ise hem mahrum kalacak, hem de ceza görecek." Bizler huzura gitsek, bir süre kalsak ve bütün davetliler gibi biz de hediyemizi alıp dönsek. Ama, bu bekleme sırasında senin aklından gereksiz ve yanlış şeyler geçse. İkinci bir davette der misin ki, 'Ben artık gelmeyeceğim, çünkü huzurda kalbime ve hayalime hakim olamıyorum. Yanlış şeyler düşünüyor, kötü hayaller kuruyorum." Cevabı yine kendisi verdi: "Demezsin, çünkü o taktirde hem hediyeden mah- rum kalacak, hem de ceza göreceksin. 'Ben gider ve gö- revimi yaparım, iç alemime de hakim olmaya çalışırım. Bunu başaramasam da yine alacağımı alır, ceza görmekten de kurtulurum.' diye düşünürsün değil mi?"
Sayfa 47
Mesnevi-i Nuriye
"İ’lem Eyyühe’l-Azîz! İnsan kalben ve fikren hakaik-i İlâhiyeye bakıp düşündüğü zaman, bilhassa namaz ve ibâdet esnasında, gerek şeytan tarafından, gerek nefsi tarafından pek fena, pis ve çirkin vesveseler, hâtıralar, sinekler gibi kalbe, akla hücum ederler. Bu gibi hevâî, vehmî ve çirkin şeylerin def'iyle uğraşan adam, o vesveselere mağlup olur. Ancak onları mağlup edip kaçırmak çaresi, müdâfaayı terk edip onlar ile uğraşmamaktır. Evet, arılar ile uğraşıldıkça onlar hücumlarını arttırırlar. Onlara karışılmadığı takdirde, insanı terkeder, giderler. Hem de o gibi vesveselerin, ne hakaik-i İlâhiyeye ve ne de senin kalbine bir mazarratı yoktur. Evet, pis bir menzilin deliklerinden semânın güneş ve yıldızlarına, cennetin gül ve çiçeklerine bakılırsa, o deliklerdeki pislik ne bakana ve ne de bakılana bulaşmaz. Ve fena bir tesir etmez."
Reklam
Birinci yara, şeytan evvela şüpheyi kalbe atar. Eğer kalp kabul etmezse şüpheden şetme döner. Hayale karşı şetme benzer bazı pis hatıraları ve münafî-i edep çirkin halleri tasvir eder. Kalbe "Eyvah!" dedirtir, yeise düşürtür. Vesveseli adam zanneder ki kalbi, Rabb'ine karşı sû-i edepte bulunuyor. Müthiş bir halecan ve heyecan hisseder. Bundan kurtulmak için huzurdan kaçar, gaflete dalmak ister. •ŞETM : Sövmek, azarlamak, küfretmek. •SÛ'-İ EDEB : Edebsizlik, edeb dışı hareket, insanlara iyi muâmele etmemek, haddini bilmemek. •YEİS : Ümidsizlik. •HALECAN : Titreme. Kalb çarpıntısı. Heyecan. •MÜNÂFİ-İ EDEP : Edebe aykırı.
"Bir seferden dönüşlerinde Allah Resulü (asm.), ashabına "Küçük cihattan büyük cihada döndük" buyurmuşlar ve nefisle cihadın düşmanla çarpışmaktan çok daha zor ve önemli olduğunu veciz bir şekilde ders vermişlerdi."
Zira şu vesvese öyle bir şeydir ki cehil onu davet eder, ilim onu tard eder. Tanımazsan gelir, tanısan gider.
Ama sıtma olmuşsanız, titremeniz içten geliyorsa bunun çaresi sıcak hava değildir. Ciddi bir tedavi görmeniz gerekir.
Reklam