y

Yahudi Olmak

1 üye
...Hanuka Bayramı ile kutlanır, sembolü de Menora'dır, yani Yedi Kollu Şamdan... Bütün bu açıklamalardan sonra akla gelen ilk soru; Peki, bu şamdanın, bu Menora'nın Başbakanlık Konutu'nda ve Emine'de ne işi var?"
Filistinli katillerin acımasızlığından söz eden kendilerinden pek hoşnut hanımlar ve beyler, aynanın karşısına geçip kendileri işgal altında yaşasalardı ne yaparlardı, bir sorsunlar. Kendi adıma diyebilirim ki, ben, İzak Frankenthal, eğer işgal altında yaşıyor olsaydım mutlaka bir özgürlük savaşçısı olur, elimden geldiği kadar çok işgalciyi öldürmeye çalışırdım. Filistin halkını dur durak bilmeden bizimle savaşmaya iten bizim ikiyüzlülüğümüz, askerlerimiz masum çocukları katlederlerken, askeri ahlakımızın çok yüksek kriterleriyle övünmemize izin veren de yine bizim ikiyüzlülüğümüz. Bu ahlaki çöküntü elbette çok yakında toplumun çürümesine yol açacak.
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
Filistinlilere uyguladığımız bütün bu şiddet ve aşağılamalar benim için dayanılmazdı. Bir Yahudi olarak bu zulümlere tanık olmak bana geçmişte halkımızın çektiği acıları hatırlatıyordu. 1948'de topraklarından kopartılan Filistinliler hakkında hiçbir şey bilmiyordum, ama 1967'de Ürdün'e kovulanları görmek, bütün o köylerin yerle bir edildiğini öğrenmek beni son derece rahatsız ediyordu. Ne pahasına olursa olsun rahat kabuğumdan çıkıp neler olduğunu anlamaya çalışmam gerekiyordu.
Sayfa 302Kitabı okudu
İsrail devletinin sömürgeci bir devletten hiçbir farkı yoktu. Ya da belki de tek fark, sömürgeci devlet yerli halkı egemenliği altına alırken, İsrail bu yerli halkı kovuyordu. Kandırıldığımı, İsrail'in öylesine gurur duyduğum demokrasiden çok uzak olduğunu, ülkemizin temelini oluşturan şu 'İnsansız bir toprağa topraksız bir halk' sloganının bir yalandan başka bir şey olmadığını anlıyordum.
Sayfa 303Kitabı okudu
"Şu adam bizim sokakta oturuyor. Adı Itamar. Zavallı bir adam, hayatta hiçbir şeye sahip olmamış, evlat edinilmiş, içi nefret dolu. Böyle çürümüş topraklarda ancak zehirli çiçekler yetişebilir... Bu tür adamların sözlüğünde “görüşme" sözcüğü yoktur, o sadece "öldürmek" sözcüğünü bilir. İdeal dünya dendiğinde, aklına sadece Araplardan arınmış bir dünya gelir, bir atom bombası atıp hepsinden kurtulmayı düşler. Onun hasta kafasında Yahudi olmayanın yaşamaya hakkı yoktur. Altmış sene önce dünyaya gelseydi, akla gelebilecek en kötü Nazi olurdu. Üstelik ne yazık ki tek değil, onun gibi olan o kadar çok insan var ki!"
Sayfa 282Kitabı okudu
Bu sözlerin elbette Tevrat'la da, dini inançla da hiçbir ilgisi yok, bu onların kafalarına kazınmış bir görüş, bizden önce başkalarının yaptığı hataları yapmaya bizim de hakkımız var görüşü Yani bir tür açık kapatma, vahşet konusunda başkalarına yetişme... Bu tür sözleri duymak bana dayanılmaz acılar veriyor. Kendi çektiklerimize bakarak acı konusunda daha duyarlı olacağımıza, iki bin yıl önce, başta Roma kanunu olmak üzere diğer ideolojilerden daha gelişmiş olan Yahudi ideolojisine sahip çıkacağımıza, her yerde üstün gelen ahlak konusunda tam bir çöküntü yaşıyoruz. Tüm dünya yerleşimciliği reddettiği halde, biz tehlikede olduğumuz bahanesiyle yerleşimler kuruyoruz, ama aslında bunun asıl nedeni İsrail'in öncelikle ve eğer mümkünse sadece Yahudilere ait bir ülke olması gerektiğini düşünmemiz. Arap halkından kurtulmak için elimizden geleni yapıyoruz, onlara yaşamı olanaksız hale getiriyoruz ve belki bir gün, eğer isyan ederlerse, onları kovmak için fırsat bekliyoruz
Sayfa 292Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.