y
Yaşamın farkındalığı
2 üyeTakip
Işığı aramak isteyen kimse karanlıkla başlamalıdır!
Müthiş akıcı, bir o kadar da ilginç ve etkileyici bir kitap okudum.
Sadece okumadım, her geçtiğim sayfada yazarla adeta fikir çatışması yaşadım:)
O da her seferinde anlatmak istediğini hikayeleştirerek bana anlattı, hatta beni ikna etti:)
Keşke bu kitabı birkaç kitap dostu ile birlikte okuyup bir değerlendirme yapma şansım olsaydı.
Eminim beyin fırtınası şeklinde müthiş bir değerlendirme olurdu.
Bu yüzden okuyacak olanların, bu minvalde yola çıkmasını özellikle tavsiye ediyorum.
Gelelim kitabımıza, yazar 194.jpg)
Osho birçok konuya değinmiş.
Mesela ;
"Toplum kimsenin zihninin bağımsız olmasını istemez. Dolayısıyla da ta çocukluktan itibaren toplum bir insanı bağımlı yapmak için her yolu dener.
Birinin zihnini köle yapmanın temeli eğitim ve şartlandırmadır. Biz daha fark etmeden zincirlere bağlanırız.."
Bu alıntıdan da yola çıkarak düşünmeden her şeye inandığımızı anlatmak istemiş bize.
"Şüphe edin! Düşünün! Özgürlükten korkmayın, yanlıştan korkun! Dünün yanıtları ile yaşamayın, yaşam her gün değişir,yeni cevaplar arayın, hayatı sorgulayın, arayıştan vazgeçmeyin" demiş.
Tabii bir de ahlâk konusuna değinmiş ki, okurken yazara Osho "helal olsun" bile dedim:)
Gerisini de kendiniz okuyun, spoiler olmasın.
Kitabı keyifle okudum, bu tür konuları sevenlere özellikle tavsiyemdir.
Yazara Osho selam olsun
Keyifli okumalar dilerim..
Okuma yazma bilmek ve mühendislik ya da başka bir meslek öğrenmek açıkça gerekli olmasına rağmen, teknik bize yaşamı anlama kapasitesi sağlayacak mı? Tabii ki, teknik ikinci sırada yer alır; eğer teknik çabaladığımız tek şey ise, açıkçası yaşamın en muhteşem kısmım fazlasıyla inkâr ediyoruz demektir.
Yaşam acı, neşe, güzellik, çirkinlik, sevgidir. Yaşamı, her seviyede bir bütün olarak anladığımızda, bu anlayış kendi tekniğini yaratır. Ancak tersi doğru değildir; teknik, asla yaratıcı anlayışı getirmez.
Teknolojik ilerleme bazı insanlar için tek bir seviyede bazı sorunları çözümler, ancak daha geniş ve derin konularla da tanıştırır. Yaşamın tüm süreçlerini görmezden gelerek tek bir seviyede yaşamak keder ve yıkımı davet etmektir. Her bireyin en büyük ihtiyacı ve en fazla baskı hissettiği sorun yaşama karşı bütünleşmiş bir anlayış sahibi olmaktır; bu anlayış bireyin, devamlı artan karmaşalarıyla tanışmasını sağlar.
Yıllar nasıl da uçup gidiyor diyorsun! Yine soruyorsun: Nasıl geçirdin o yıllarını? En güzel zamanlarını nereye gömdün? O yılları yaşadın mı yaşamadın mı?
…insanların nasıl yaşadığını duyar, görürsün… onlar gerçekten yaşamaktadır, onların yaşamı ısmarlama değildir, onların yaşamının bir rüya, bir uyku bir sanrı gibi dağılıp gitmediğini görürsün…