Murakami daha önce okuduğum bir yazar olmamasına rağmen ne kadar başarılı olduğunu bildiğim, yazarlık konusunda yön gösterebileceğine inandığım ve otobiyografi okumayı sevdiğimden okumayı tercih ettiğim ilk kitabı oldu. Kitapta yazar belli konu başlıkları altında yazarlıkla ilgili bir takım soruları kendi tecrübeleri ve anıları ile birlikte yanıtlıyor. Japonya’dan çıkıp tüm dünyayı etkisi altına alan bir yazar olduğundan bence tavsiyelerini ve izlediği yolu dikkate almaya değer. Tabi Murakami’nin yazması belli ki oldukça içgüdüsel olduğundan belki kurgu geliştirmek isteyen insanlar için bu otobiyografi o kadar faydalı olmayacaktır. Bunun dışında disiplinli çalışmayla nerelere gelebileceğini gösterdiğinden güzel bir ilham ve motivasyon kaynağı olacaktır. 
Mesleğim Yazarlık
Yazan, yazmayı seven, yazmayı düşünen ve en önemlisi yazmayı amaç edinen herkesin okuması gereken bir kitap. Stephen King yazdıkları ve bu yazdıklarıyla hayalimde oluşturduklarından dolayı örnek aldığım 3 yazardan biri (diğerleri Hakan Günday ve Friedrich Nietzsche). Başlangıçta 3 farklı önsöz var ilk ikisi 'neden yazmalı' sorusunun cevabı olarak ve üçüncü de bu 'Yazma Sanatı' kitabını yazmaya hangi olay üzerine başladığının anısı.
Önsözlerden sonraki ilk bölümde yazmakla ilgili anılarını, bazı şeyleri nasıl başardığını veya öğrendiğini anlatıyor. Özellikle söylediği üzere bu bir otobiyografi kitabı değil ancak onun hakkında bilgi sahibi olmak için de okuyabilirsiniz.
İkinci kısım yaklaşık 3 sayfa falan. Ve kitaptaki en beğendiğim yer açık ara o kısımdı.
Üçüncü kısımda yazarken ne düşünmelisiniz, ne yapmalısınız, ne yapmamalısınız, ve yazdıktan sonra neler olmalı... Ve Stephen King'in dediği gibi: 'Bu işi herkes yapmamalı, herkes yazmamalı. ...' Acı ama gerçek bu. İyi yazar kendini geliştirebilir ve daha güzel daha güçlü yazabilir. Ancak olmuyorsa da olmuyordur.
Son olarak da birkaç kitap önerisinde bulunmuş.
Kendi yazdığım kitaplara bu kitabı bitirene kadar ara vermiştim şimdi kaldığımız yerden çok daha bilgili devam edebiliriz.
Stephen King
|kelime: saplantı|
Kitabın başlığından daha iyi bir kelime bulmak için çok direndim ama başaramadım. Bu kitabı gerçekten “saplantı” anlatıyor. Bir yazarın edebiyata kafayı takması ve yazdığı roman uğruna her şeyi göze almasını okuyoruz. Kitapta bir yazar ve yazdığı kitaptan sürekli olarak bahsetmesi sebebiyle gerçeklik algımız kimi zaman kayboluyor. Kurgunun içine yedirilmiş kurgu kafaları karıştırıp daha büyük bir gerilim yaratıyor.
Not: Sonsözde bahsedilmese de yazarın 
Suç ve Ceza referansı verdiğinden şüpheleniyorum.
