Bu dünya soğuk.
Rüzgar genelde ters yöne eser.
Limon ağaçları kurur.
Bahaneler hep hazır.
Güzel günler çabuk geçer.
İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi.
• |Cahit Zarifoğlu
Bir an kayboldun gibi! Yaşadım kıyâmeti
Yoruldun ama buldun ey kalbim emâneti.
Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma
Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma.
-(Ben yüz yıl oldu babasızım) boğuk
(Çukurovada eski kale burçlarıyla itişirdi akranlarım)
(Sağ elim sualtı zengin bir köydü damağımıza kadar pancar)
(O ufak çocuklardık - Bakışları)
(Olmaza karşı koyuşları)
(Şimdi köy acı'dan eğilmiştir)
(Ben ölümle eğiliyorum)
(Barsakları düğümlendi koyunlarımın)
Yüzünde elleri sonsuz denizin
Gömelim yüreğe dediğim durum
Saçların en derin bir gökyüzüdür
Varamaz ellerin merdivenleri
Her an bir güvercin çırpınır durur
Kalb atışlarında ve gözlerinde
Bir sırdır içinde evler anneler
Çocuklar başında bir yeşil çelenk
Göklerden bir haber gibidir umut
Görünmez bir yerde saklanmış mahcup
Su gibi içtiğin çok zor son on yıl
Sadakat anıtı bir sonbahardır
Duygu ve sabırdan bir deri giydin
Kuşandın demektir ölümsüzlüğü
Bulutlara gömülü sedeften yüzün
Dünyanı kuşatmış destansı hüzün