y

Yeni Kitaptan Alıntılar

1 üye
Takip
Ah şu hevesler... Nasıl da onun peşinden gitmek isteyen bir kalbi esire çeviriyorlar ve bunu nasıl da sinsice nasıl da insanın yüzüne güle güle yapıyorlar hayret doğrusu. Benim başıma gelen tam da buydu. Bekleyin ve görün, size nasıl sakin sakin anlatacağımı hayatımın değiştiği o anı.
Okudukça düşüncelere dalıyor, düşündükçe çocukluktan kalma hüzünlerimin bıraktığı yaraların bir gün iyileşme ihtimalinin olup olmadığını anlamaya çalışıyordum. Cevabın hayıra daha yakın olduğunu hissettikçe anılarım daha da soğuklaşıp çocuk hâlimle tam olarak yorumlayamadığım tarafları da dâhil bir şekilde karşımda gamlı hüzünlü heykeller gibi dikiliyordu. İşte o zaman bir insandan çalınabilecek en değerli şeyin -çocukluğumun- bizzat annem ve babam tarafından benden çalındığını anlıyordum.
Emrah Özdemir
Emrah Özdemir
Reklam
Elimdeki telgrafı okurken işte bu özlem duygusu tüm vücudumu kapladı. Anne baba kavgaları içinde özlemekten harap olmuş bir çocukluğun gölgesinde okuduysam da tüm telgrafı, aynı zamanda her şey daha iyi olabilirdi düşüncesinin beni daha önce tanışık olmadığım hüzünlere sevk edişini sessizce izledim. Bu hüzünler beni tahmin edebileceğimden fazla etkilemişti. Doktorların kendisinden ümit kestiği, artık iyileşmesi olanaksız bir hastanın son günlerini yaşamak üzere eve gönderildiğinde hissettiği ölüm korkusunun yanında hastanenin soğuk bir odası yerine evinde sessizce ölecek olmasıyla duyduğu buruk sevince benzer bir his hissettim çünkü çocukluğumun korkuları capcanlı bir şekilde karşımdaydı, korkuyordum ama aynı zamanda hatıralarla barışmak için belki de son şansımdı ve bu şansı kullanmaya kararlıydım. 
Emrah Özdemir
Emrah Özdemir
Bazen özgürlük sadece insanın aklında kendine koyduğu sınırları kaldırmasıyla başlıyor.
Emrah Özdemir
Emrah Özdemir
Bir hayalin yıkılışını tüm sinir uçlarımda hissediyordum.
Emrah Özdemir
Emrah Özdemir
Pencerenin hemen önünde, Elişa’nın yanında durup ben de gökyüzüne baktım. Pencerenin açıklığı iki kişinin yan yana duracağı kadar geniş değildi. Bu yüzden vücutlarımız kollarımızdan temas ediyordu. Bir süre öylece kaldık. Uzun süredir ilk kez mutluydum. Elişa’nın da öyle olmasını umut ettim. Sonra Elişa, uzun süredir ince ruhlu biri ile bu konuları hiç konuşmadığını ve bu konuşmayı yapıyor olmaktan memnun olduğunu söyledi. Sonra bana baktı. O bakışı hakkıyla anlatabilmek çok mümkün olmasa da önce gözlerimde bir ışıldama başladı, sonra yüzüm, ellerim ve vücudumun geri kalanı, kalbim ve ruhum aydınlandı. Bu hâlden cesaretle ben de onun gözlerinin içine bakıp ona yıldızların üzerimizdeki tesirinin tahmin ettiğimizden daha fazla olduğunu, yıldızların yapıldığı maddelerden yapıldığımıza inandığımı ve bunun sayesinde ne zaman sevdiğimiz kişinin gözlerine baksak önce gözlerimizin sonra sırasıyla yüzümüzün, ellerimizin, vücudumuzun geri kalan yerlerinin, kalbimizin ve ruhumuzun parladığını anlattım. Aslında henüz tanıştığım hisleri, hiç çekinmeden söyleyivermiştim. Hâlâ gözlerinin içine bakıyordum ve onu o pencerenin önünde -yıldızların altında- öptüm.
Emrah Özdemir
Emrah Özdemir
Reklam
21 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.