Bize yolda olmak yakışır hafız. Değil mi ki; "Ne Yusuf Züleyha'yı aradı, ne Züleyha Yusuf'u buldu." Firkatlarının nårına düşerken yürekleri, hepsi yoldu, hepsi yolcuydu, hepsi ömürlerini sevda yoluna hibe etmişlerdi. Hepsi biliyordu ki, Aşk, geçilmemesi gereken bir nasip durağıydı, herkes kaderine razıydı. Ayrılık düşerse hüzünlenecek sitem etmeden, kavuşmak varsa sevinecek hüzünlüleri unutmadan. Kağıttan, mürekkepten, fırçadan, hüsn-ü hattan evvel. Gelen imtihana karşı yürekleri Elif gibi dimdik, kalpleri Allah'a karşı Vav gibiydi. Söyle hafız. Değil mi ki, bunlar hep imtihandı. Kalem susmuş, kelam konuşuyordu ve aşk'ın sahibine ulaşmak için imtihan durağını geçmek gerekiyordu...😔😔
... Baltık Denizine giden kuzey hattında yol alıyordu, çocukluğunda beri trenleri seviyordu. Sarsılan vagonlar,tahta sıralar, tekerleklerin tıkırtısi... Yolculuğun heyecanıni hâlâ derinlerinde hissediyordu, hiç seyahat etmemiş olması daha da çelişkiliydi..