...Şimdi bana eskimeyen bir şey söyle-
sana bildiğim tüm masallarımı hediye edeyim.
Bana yok olmayan bir şey söyle; hemen,
Senin için bir şiir de ben öldüreyim.
Yuvarlanıyoruz yedi basamaklı bir merdivenin başından sonuna,
Ama sen bunlara aldırma.
Yüzünü yana devir,
Göz kapaklarının altındaki yaşları aşağıya indir.
Ve son bir iyilik yap
Ünlü filozof Sokrates yolda bir tanıdığına rastladığında adam ona, “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?” der. Sokrates, “Bana ne duyduğunu söylemeden önce sana küçük bir test yapmak istiyorum” der. Bu sözler karşısında adamın şaşırdığını gören Sokrates devam eder, “Hiç şaşırma dostum, düşüncelerimizi filtreden geçirmenin yararlarını şimdi göreceksin. Sana uygulayacağım testin adı ‘üçlü filtre testi’. İlk filtre ‘Gerçek Filtresi’. Şimdi söyle bakalım bana anlatacağın şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?” “Hayır” der adam. “Aslında bunu bana başkası anlattı ve... “ “Tamam” der Sokrates. “Öyleyse, sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreye geçelim, ‘İyilik Filtresi’. Arkadaşım hakkında bana söyleyeceklerin iyi bir şey mi?” “Hayır, aksine.” “Öyleyse” diye devam eder Sokrates, “Onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan da emin değilsin. Fakat yine de son filtreyi kullanalım ‘Yararlılık Filtresi’. Arkadaşım hakkında bana anlatacakların işime yarayacak şeyler mi?” “Hayır, sanmıyorum.” “O hâlde” diye sözlerini tamamlar Sokrates, “Eğer bana söyleyeceklerin doğru değil, iyi değil ve işe yarar değilse bunları neden bana anlatasın ki?”
Ön Not: Kitapların ön sözleri oluyor da incelemenin de ön notu neden olmasın değil mi sayın, pek sayın, en sayın okur? Şimdiden uyarayım bu incelemeyi üç şekilde okuyabilirsiniz ey okuyan ve okumayanlar. İncelemenin ilk bölümü kitaptan esinlenerek yazılmış bir kurmaca metindir. İsteyen o metni göz ardı edip direk incelemenin kendisine dalabilir.
Duygularım, duygu, duy… Adım Marcel benim, gerçi ismim Mahmut, Marcio ya da Matthias olsa ve başka bir kültürde büyümüş olsam da hiçbir şey fark etmezdi tıpkı aşık olduğum kızların görünüşlerinin benim harikulade hayal gücümden tek tip çıktığı gibi. Çünkü benim bu yüce hassas gönlüm her toprakta, her coğrafyada çiçek açabilir tıpkı çiçek açıp
•Leonardo da Vinci, yanında kendisini etkileyen her şeyi yazıp çizebileceği bir defter taşırdı. Sürekli gözlemlemek, not almak ve düşünmek için küçük bir defter taşımak oldukça kullanışlı.
> İşte şimdi, bu defterlerinden birine gömülmüş 1490’lara dayanan bir yapılacaklar listesini inceleyeceğiz.
— Milan ve banliyölerin ölçüsünü
Dergiyi Mustafa Akar tarafından Twitter'dan öğrenmiştim. Heyecanlandım. Alıp okuduğumda, büyük emek verildiği ilk göze çarpan ayrıntı..İnce ince işlenmiş. Yazılar seçilmiş, yerleri planlanmış. Zaten derginin başında İbrahim Tenekeci gibi bir üstat bulunuyor. Beni bu sayıda etkileyen yazılar; Necip Tosun'un kaleminden çıkan öykü harikaydı. Öte yandan ARİF AY, NURULLAH GENÇ, MUSTAFA RUHİ ŞİRİN, MURAT GÜZEL, SALİH SEZGİN, SAİD YAVUZ, GÜVEN ADIGÜZEL, MUSTAFA AKAR, CENGİZHAN KONUŞ, YUNUS EMRE GÜNEŞ, TUBA KAPLAN, ERVANUR ERDOĞAN... Emeklerinize sağlık..
Necip Fazıl: “Dünya öküzün üstündedir derler ama dünyanın üzerinde nice öküzler bilirim..”
Mine Urgan: “ Erkekler gibi mi?”
Necip Fazıl: “Her erkek öküz değildir, sen ahırda geziyorsun..”
Üstat dedi ki: "Çok dinle, kuşkulandığın noktaları bir yana bırak ve sakınarak konuş; o zaman pek az yanlışın olur. Çok gör ve tehlikeli şeylerden uzaklaş ve davranışlarında sakıngan ol. O zaman pişman olmazsın. Bir kimse konuşmalarında ve davranışlarında az yanlış yaparsa, bu kimse kazanç yolundadır demektir."
Üstat dedi ki: “Arkadaşlarına karşı içten ol ve doğruyu konuş, iyiliğe yönelt. Eğer sana uymazlarsa, fazla çaba harcama ve onlar için kendini küçük düşürme!”
Filozof Tsang ded ki: “Üstün insan arkadaşlarını
kültür yoluyla bulur. Onların arkadaşlıklarıyla da kendi erdemini yüceltir.