Ruh hekimlerinin en ünlüsü ve en seçkini Doktor Marrande,
üç meslektaşına ve doğal bilimlerle uğraşan dört bilgine,
hastalarından birini görmek üzere, yönettiği akıl hastanesinde
bir saat geçirmelerini rica etmişti.
Bir araya gelince dostlarına şöyle dedi:
“Size şimdiye kadar karşılaştığım en tuhaf ve en kaygı verici vakayı
İşte yine bana bakıyor. Bu kez konuşacak. Kaskatı kesildiğimi duyuyorum. Aramızda bir yakınlık duygusu yok. Birbirimize benziyoruz sadece. Benim gibi o da yalnız, ama. yalnızlığın içine daha çok batmış. Kendi Bulantısını, ya da ona benzer bir şeyi bekliyor olmalı. Demek, beni tanıyan insanlar var artık. Yüzüme baktıktan
sonra, "bu da. bizden" diyen kimseler var. Ne var? Benden ne istiyor öyleyse? Birbirimize yardım edemeyeceğimizi bilmesi gerekir. Aileler, anılarının ortasında, evlerinde bulunuyorlar şimdi. Biz de burada, anısız, iki yıkıntıdan başka şey değiliz. Ayağa. kalkıp, bana bir söz söylese, yerimden sıçraya.cağım.
_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır.
_Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
_Lord Byron_
_Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim!
_Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi