futbol ve spor "önemlidir"; modaya tapmak, giysi almak "önemsizdir
Kadınların değer yargılarının, karşı cinsin oluşturduğu değer yargılarından çoğu zaman farklı olduğu ortadadır; bu doğaldır. Ama erkeklerin değer yargıları baskın çıkar. Basit konuşmak gerekirse, futbol ve spor "önemlidir"; modaya tapmak, giysi almak "önemsizdir".
Çok yakında burada yoksullara, yaşlılara, yabancılara sağlık hizmeti verilmez hale gelecek. Şimdilik isyan patlak vermiyor, çünkü futbol var, Real var, Barça var; ama bunlar yoksunluğu ve sefaleti örtmez hale gelince sıra ayaklanmaya gelecek, diyordu.
Ona bakıyordum, ben krizi konuşmak değil, onun elini tutmak istiyordum.
Lakhdar, Judit
Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de...
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de...
Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi
kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak
istiyorum.
46. Not
Tıpkı Proteus'un kılık değiştirmesi gibi, sofistlerin de aynı konuyla ilgili olarak hep farklı şeyler söylemeleri konusunda Martin Heidegger şöyle bir anekdot aktarır: "Kadim zamanlarda, ders vermek için her yere seyahat eden ünlü bir Grek bilgini vardı. Bu tür insanlara sofist deniyordu. Bir keresinde Küçük Asya'daki bir ders gezisinden Atina'ya dönen bu ünlü sofist, sokakta Sokrates'e rastladı. Sokaklarda avare avare dolaşmak ve insanlarla konuşmak, sözgelimi bir ayakkabının ne olduğu hakkında bir ayakkabı tamircisiyle konuşmak Sokrates'in alışkanlığıydı. Sokrates'in şeylerin ne olduğundan başka hiçbir konusu yoktu. 'Hala orada mı duruyorsun?' diye sordu Sokrates'e bu çok gezen sofist küçümseyici bir edayla 've hala aynı şey hakkında aynı şeyi mi söylüyorsun?' 'Evet', diye cevap verdi Sokrates, 'öyle yapıyorum. Fakat sen, çok açıkgöz olan sen hiçbir zaman aynı şey hakkında aynı şeyi söylemiyorsun.' "
Konuşmak tehlikeli…
Susmak günahtır…
Ağzımda lokma varken konuşmak kolay da yüreğimde sen varken susmak ne zormuş.
Huzurlu geceler dilerim
"Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak, yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak, camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak..."
Murathan Mungan misali.
Belki de beni yürekten seviyorlardır; yine de nrn onları sevemiyorum. Onlarla konuşmak istemiyorum.
Sayfa 83Kitabı okudu
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı.