Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
zehra dilara özen
Duygu ve düşüncelerimizin bir kapatma tuşu var da ona basmisiz gibi şarteli indirmisiz gibi kapatırız dunyaya karşı benliğimizi. kimseyi görmek kimseyle konuşmak istemeyiz. Belki bu ilk kapanma değildir.bir kere kapandığımızda yanımızda destek veren kimse yoksa hayata karşı hep böyle küsmeyi öğreniriz. Tum zor durumlarda cozumu susmakta ararız .fırtına öncesincesi hissizlik değil midir bu
Konuşmaya dair
"Kendi düşüncelerinizle aranız bozulduğunda konuşursunuz; Artık yaşayamadığınızda kalbinizin issızlığında, dudaklarınızda hayat bulursunuz; bir meşgale, bir eğlencedir ses. Ve konuşmak çoğunlukla katleder düşünmeyi. Düşünce kafes kuşu değildir çünkü kelimeler kafesinde kanatlarını açabilir ama uçamaz. Yalnız kalmaktan korktuğu için konuşkanlık arayanlar var aranızda. Yalnızlığın sessizliği görmek istemedikleri çıplak benliklerini ortaya çıkarıyor zira. Bir de bilgi veya düşünce sahibi olmaksızın konuşup kendileri dahi anlamadıkları gerçekleri ortaya çıkaranlar var. Doğruyu içinde taşıyıp telaffuza dökmeyenler de. Bütün bunların bağrında ise ruh yaşar ritmik bir sessizlik içinde."
Sayfa 51 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Reklam
Konuşmak görmekle aynı şey değildir.Konuşmalar olaya gizem katar ama görmek bozar..
Sayfa 326Kitabı okudu
İnsan kalbi, aslında bütün İnsanlara karşı yapılması gereken bir şeyi bir insana karşı yapmaya zorlandığında bunu çekilmez bulabilecek denli akıl ve adaletten uzaktır! İnsanları aldatmaya hakkımız var mıdır? Bu hakikat tiksintisinin farklı dereceleri vardır, ama belli oranda herkeste olduğu söylenebilir, çünkü bu tiksinme benlik sevgisinden
120 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.