Entelektüel otorite için, Descartes’ın cogito’su bugün şu şekilde söylenebilir: Hakkımda konuşuluyor, o halde varım.
Sayfa 178
sen, kendin için dünyadaki en önemli insansın. Öyle olmalısın! Aksi hâlde yaşadığın hayat senin hayatın olmaz, -mış gibi bir hayat sürersin. Bu yüzden “benim hayatım” diyebilmen, “Yaşadım!” diyebilmen için her zaman, bu durumda olduğu gibi kimsenin bilmediği bir koşulda dahi, sen kendin için doğru olanı, adil olanı yapmalısın. Bunu çok, hem de pek çok önemsiyorum. Kültürümüzde “Kul hakkı yemeyeceksin,” diye temel bir ilke var ve sürekli konuşuluyor ama çoğu kez hakkıyla yaşanmıyor.
Reklam
Durumu anlattım: bundan böyle ayrılıyoruz. Siz kendi âleminize, ben kendi âlemime… — Hepsi bu kadar mı? Yirmi yıllık dostluktan kala kala bu mu kaldı? Bu son vedanız mı? — Cafcaflı konuşmaktan ne kadar hoşlanıyorsunuz, Stepan Trofimoviç! Bugün, artık bunların modası geçti. Biraz kaba olmakla beraber daha sade konuşuluyor. Bu yirmi yılı dilinize dolamışsınız. Yirmi yıl süren karşılıklı onur meselesi, başka bir şey değil. Bana yazmış olduğunuz o mektupların bir tanesi bile benim için değil, edebiyat tarihine mal olsun diye yazılmış.
Politikayı sevmiyorum ben.Çünkü politikada her şey lastikli,çektiğin tarafa uzuyor.İyi olanla kötü olanı ayırmak imkansızlaşıyor.Hep konuşuluyor,oysa adamlar hep aynı..
Tanrı hakkında bile kötü konuşuluyor, insanlar hakkında mı konuşulmayacak?
Sayfa 225 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
Bu Hatıra
Seni gördüm Seni duvarın önünde gördüm aslında Duvarda senin gölgenin oyuğunu gördüm Kum vardı dahaVe çıplak ayakların Hiç bitmeyen ayaklarının izi Nasıl tanıyabilirdim seni Gök tutuyordu bütün zemini bütün mekânı Güneşte parıldaşan biraz toprak aşağıda
Reklam
1.000 öğeden 951 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.