Birgün İhsan Efendi'yle dersten sonra çay yaptık. Uzun birkış
gecesiydi. Çay içerken Konya hakkında sualler sordu. Şu sene, bu
sene, şu hâdise derken, mevzu Fethi Bey hâdisesine geldi. Dedi ki:
“Ben o işleri gazetelerden okudum. Sizler içindeydiniz.
Konya'da Fethi Bey'in kazanma ihtimali var mıydı?”
“Evet efendim, kazanıyordu. Fakat seçim
Bana göre bu serinin en iyi kitabıydı.. Sinan Yağmur'un yazdığı serinin ilk kitabında Şemsi Tebrizi'ye odaklanıyoruz. Şems'in çocukluğunu, gençliğini ve Şems adını alışını öğreniyoruz. Mental anlamda açlığıyla gezip durur ve öğrenirken; kendisine Konya'ya gitmesi tavsiye ediliyor. Ve Şems'i Konya yollarında, Mevlana'yı arayıp bulurken görüyoruz.
Şems'i bulunca, Mevlana iyice içine kapanıyor ve ikisi iyice yalnızlaşıyorlar. O dönemki toplum Mevlana'yı halktan uzaklaştırdığı için Şems'i protesto ediyor. Şems ise bir gün ansızın Konya'dan ayrılıyor.Onun gidişiyle Mevlana iyice üzülüp kederleniyor.
Ahmet Hamdi TANPINAR, bu eserin konusu için: 'Hayatımızda kaybolan şeylerin ardından duyulan üzüntü ile yeniye karşı beslenen iştiyaktır.' demektedir.
Tanpınar'ın en önemli denemelerinden biri olan bu kitapta beş şehir anlatılmaktadır: Ankara, Erzurum, Konya, Bursa, İstanbul.
İlk yayın tarihi 1946 olan eser; Tanpınar'ın gözlemleri ile etkileyici