Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CtjsvceNCBL
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan birinin incelemesine hoş geldiniz.
Aklınıza bu kitapla ilgili gelebilecek ilk soru "palyatif" kelimesinin ne anlama geldiği olurdu sanırım. Latince
*Bu incelemenin çok büyük bir kısmı Tezer Özlü'nün kitaplarında geçen sözlerden oluşmaktadır. Tezer Özlü okumayanların içi rahat olsun, hangi cümlenin alıntı olduğu anlaşılmayacağından spoiler mevzusu yoktur.
O kendini anlattı. Ben yazdım. Siz de dinleyin:
"Ölemiyorum... Eylül 1943. Doğdum. Nerde doğduğumun önemi yok. Ben belli bir
Yerli yazarlara karşı ön yargılı olduğum maalesef doğru ne okusam elimde sürünüyor,yarım bırakıyorum ya da atlaya atlaya bitiriyorum.Yabancı kitap özentisi değilim,iyi yazılsa çocuk kitabı bile okurum çünkü yazmak yetenek işidir.Bu kitapla ilgili güzel yorumlar okuduğum için kendime ikazda bulunup sıfır ön yargı ve hevesle başlamıştım.Yazarın
Kitabı okumayı düşünen sevgili okurlar, başlarda benim gibi zorlanmamanız için aşağıda bazı notlar aldım. Başlamadan önce bir kez bu notları okumanız akışı bölmemek ve kolay adapte olmanız adına faydalı olacaktır. :)
Konusu: Tahtelbahir mürettebatının 1915'te ele geçirdikleri yük gemisinin ganimetleri arasında altın bir sandık bulmaları
O gittikten sonra okula da pek uğramaz oldum. Sevdiğim derslere girdim sadece. Koptum hayattan. Öncesinde de bağlı değildim hiçbir şeye ama düşünmekten kendimi alamıyorken kafamı dağıtacak bir şey de istemiyordum hayatımda. Bir sokak lambasının ışığı bile acıklı bir hikayeyi kaşır mı insanın içinde? Çok susamak ya da üşümek birini hatırlatır mı sana? Ben susadığımda bile sadece onu düşünüyordum.
Hayatımda bir kez olsun; ben şunu yapsam o üzülür mü, şöyle desem kırılır mı, giderse ben ne yaparım endişesine düşülüp sevilen biri olmadım. Kimin elinden tutmaya çalıştımsa kendi ellerimden koptum. İnsan inceldiği yerden incitilirmiş, anladım.🥀
BLAU, DEBORAH F. 16 Yaş
ÖNCEKİ HASTANELER: Yok
İLK TANI: ŞİZOFRENİ
"Hiçbir zaman soğuk ya da açlık tehdidiyle karşılaşmadı," kızına yeterince sevgi ve ilgi verdiğini düşünen bir babanın sözleri bunlar. "İnsanlar onu hiçbir zaman sevmemişti zaten." Bu da kızın düşüncesi?
Neden akıl hastanesine düşer insan?
Ya da neden
Bir cadı ve cadı avcısının mükemmel ilişkisini ve aşkını anlatan Yılan ve Güvercin kitabının yorumuyla geldim.
İncelememin Spoilerlı Bölümü'ne yazacak bir şey bulamadığım için sadece Spoilersız Bölüm olarak yazacağım.
Spoilersız Bölüm:
Kitabımızın konusu;
Kitabımız cadı olan Lou ve cadı avcısı olan Reid'in ilişkisini anlatıyor.
Cadı
Öncelikle bu incelemeyi yapmak için uzun bir süre bekledim, çünkü kitabın devamı niteliğindeki
Düşlerin Yorumu 2 'yi de okuyup birlikte analiz etmeyi planlamıştım ve bu da biraz uzun sürdü, ayrıca bu sadece Düşlerin Yorumu kitaplarının ortak bir analizi değil, aynı zamanda
Sigmund Freud için de söylemek istediğim birçok şeyin toplamından oluşacaktır, bu
Eveeet, kitabın etkisinden henüz çıkmadan, muhteşem lezzetler aklımı çelmeden, sıcağı sıcağına incelememi yazayım istedim. Kötü haber: Kitabın tek öğünlü beslenme biçimini önerdiği doğrudur. İyi haber (ne kadar iyiyse): Tek öğün dediği şey aslında ana öğünmüş. Yani sabahları birkaç fındığa veya bademe, öğlen de çok acıkırsak şekersiz meyveye ve
Uzun zamandır fantastik bi şeyler okumamıştım, yarım kalan ve devam edemediğim çok serim var ve açıkçası hiç biri de içine çekmiyor. Bu seriye kızlarla niyet etmiştik, iyi ki okuduk dediklerimize girdi ve bu yüzden çok mutluyum. Evreni, karakterleri ister istemez sizi kendi içine çekiyor. Başlarda hiç sıkılmadım hem bölümler merak uyandırıcı bitti hem de sıkılacağım hiç bir şey yoktu. Kitap zaten Alosa isimli korsan kralın kızının ve mürettebatının bir gemiye “kaçırılmış” süsü vererek sızmasıyla başlıyor, bu kızın göreviyse haritanın bir parçasını bu gemiden bulup çalmak, her gelişme her karakter her konuşma sizi biraz daha kitabın içine sürüklüyor. Kitap baya güzel ilerledi 200 e falan kadar sonrasındaysa bi gelişme oluyor spoiler olmasın oradan sonra ben biraz koptum bunun sebebi bazı sahnelerin biraz üstünkörü mü demeliyim o biçimde yazılmış olmasıydı anlayamadığım ve geçtiğim yerler oldu. Bunun haricinde kitabın son bölümünde kitabın başını resmen tekrardan okuduk, o bölüm çok canımı sıktı onun yerine daha riden ile alosa için bi bonus bölüm falan yazılabilirdi sanki. Çünkü Riden karakterini de Alosa karakterini de çok sevdim ikiliyi okumayı isterdim daha çok. İkinci kitaba artık. Tavsiye ederim.