Onu kendi tenimin sıcaklığıyla ısıtmak istedim, ona kendi sıcaklığımı verip ölümün soğukluğunu ondan almak istedim. Ola ki ona kendi ruhumu üflerim diye soyundum, yanına uzandım
Sanki çok derin bir uykuya gömülmüştüm ve böyle bir rüya görebilmek için de gerçekten derin bir uykuya dalmış olmak gerekirdi ve o uykunun o sessizliği, benim için ebedî bir hayatın işareti gibiydi, çünkü ezelde ve ebediyette konuşma yoktur.
Hayatın ölüme,ölümün hayata dönüştüğü,çarpık birbirine girmiş görüntülerin bir şekle büründüğü;geçmişte katledilen yok edilen ve bastırılan arzuların intikam almak için çığlıklar atarak canlandığı o aleme daldım.
Onu kendi tenimin sıcaklığıyla ısıtmak istedim, ona kendi sıcaklığıını verip ölümün soğukluğunu ondan almak istedim. Ola ki ona kendi ruhumu üflerim diye soyundum, yanına uzandım. Adamotu kökleri gibi, dişi erkek, bitişikhk birbirimize.
İlk karşılaşmamız böyle olacak diye tasarlamıştım hep. Sanki çok derin bir uykuya gömülmüştüm ve böyle bir rüya görebilmek için de gerçekten derin bir uykuya dalmış olmak gerekirdi ve o uykunun o sessizliği, benim için ebedî bir hayatın işareti gibiydi, çünkü ezelde ve ebediyette konuşma yoktur.
88 sayfalık roman 880 sayfadan daha fazla ağrıtabilirmiş insanın kafasını.İran edebiyatının kafkası olarak bilinen Sadık HİDAYET giriş cümlesiyle tüm kabuk tutmayan yaraları gözler önüne seriyor. "Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar.
Kimseye anlatılamaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip gözüyle bakarlar. Biri çıkar da bunları söyler ya da yazarsa, insanlar, yürürlükteki inançlara ve kendi akıllarına göre hem saygılı hem de alaycı bir gülüşle dinlerler bunları. Çünkü henüz çaresi de devası da yoktur bu dertlerin..."Ve son olarak bir hayatın izdüşümünü kitaba şu sözleriyle düşmüş: "Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki, başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım."Seni öyle iyi anlıyorum ki Sadık HİDAYET!Hani kitabında "Ancak gözlerimi yumunca gerçek dünyam çıkıyordu karşıma."diyorsun ya bende gözlerimi kapatınca görebiliyorum aslolan dünyamı.Tıpkı o çok sevilen kitabın altı çizilen cümlesi gibi."Gözler kördür insan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir..."
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328.7k okunma