Kahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü adamı gördü. Bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demektir. Gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi. Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu Yedikule Kahire’nin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. Tıpkı sessizliğidinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu. Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Sayfa 268 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi. Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu. Yedikule Kahini'nin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. Gözlerinin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. Tıpkı sessizliği dinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu. Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Reklam
Susmak
Kahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü o adamı gördü. Bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demekti. Gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi.Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu.Yedikule Kahin'inin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. Gözlerinin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. Tıpkı sessizliği dinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu. Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Sayfa 268 - iletişimKitabı okudu
Chinhaya
Chinhaya doğuştan kördü ve ruh göçüne inanan biri olarak öldükten sonra bedensizliğin ülkesinde gözlerinin açılacağına ve bu yaşamında tanıdığı herkesi hep birden orada göreceğine inanıyordu. Belkide ölümden hiç korkmaması, körlüğünü bir neşe payıyla yaşaması bundandı. Önsezilerinin gücüne bakanlar onun gizli bir kâhin, gücü saklı kalmış bir ermiş olduğunu düşünürdü. O ise bunlara gülüp geçer, "İçim, gözlerimin noksanını kapatmaya çalışıyor, yaptığı yalnızca bu," diyerek geçiştirirdi söylenenleri. "Ben sıradan kör bir adamım. Sadece kafam biraz fazla çalışıyor. Sizin açık gözlerle göremediklerinizi görüyorum diye benden bir efsane yaratmaya kalkışmayın sakın."
Sayfa 303 - MetisKitabı okudu
Biçim seviyesinde kaybedilen, öz seviyesinde kazanılır. Geleneksel "kör kâhin" ya da "sakat şifacı" figürü, biçim seviyesinde büyük bir kaybın ya da sakatlığın ruhta bir açılış yaratmasının simgesidir.
Ve imza. Çok yaşa Uzun İhsan Efendi(Bu üçüncü okuyuşum)
Kahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü o adamı gördü. Bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demekti. Gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim aklına geldi. Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu. Yedikule Kahini’nin yegane gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. Gözlerinin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı. Tıpkı sessizliği dinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu. Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
143 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.