Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
sen ve ben geceyle gündüz tek ortak noktamız gökyüzü bir tek beni gördü ayrılığın kör yüzü
224 syf.
·
Puan vermedi
Gerçekliğin İnşası
Gerçeklik ve Yeniden İnşası Bilimkurgu yazarı Ursula K. Le Guin’in “Rüyanın Öte Yakası” isimli romanı, rüyaları gerçeğe dönüşen bir insanın öyküsünü anlatıyor. Herkes rüya görür. Ancak, rüyalarımız gerçek olsa, her rüyamızda gerçekliği sürekli yeni baştan yaratabiliyor olsak ne olur? Romanda iki ana karakter var: Bir tarafta, gördüğü rüyalarla
Rüyanın Öte Yakası
Rüyanın Öte YakasıUrsula K. Le Guin · Metis Yayıncılık · 20201,112 okunma
Reklam
92 syf.
·
Puan vermedi
Bir günü daha bitirmenin sevincini, yarına başlıyor olmam yarıda bırakıyor.
" Tanımakla görevlendirildiğim kişi ben miydim?" Bilinç akışı tekniğini bilirsiniz. Yazar, okuru kaleme aldığı karakterin zihniyle baş başa bırakır. Karakterin zihninden geçen düşünceleri hiçbir kural gözetmeksizin öylece tüm şeffaflığı ve çıplaklığıyla okura sunar. Bana soracak olursanız oldukça saldırgan bir teknik. Doğrudan
Kambur
KamburŞule Gürbüz · İletişim Yayıncılık · 20196bin okunma
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Pek çoğumuz miyobuz ve katarakt çok yaygın bir rahatsızlık. Ve gözün önemli bir tasarım kusuru var: Işığa duyarlı retina sinir ve kan damarlarından oluşan bir tabakanın arkasında bulunuyor ve bu "besleme boruları" retinaya ulaşan ışık miktarını kısıtlıyor. Bu düzenleme aynı zamanda retinada söz konusu sinir ve kan damarlarının beyne ulaşmak üzere içinden geçtiği bir delik bulunmasını da gerekli kılıyor. Bu delik bizim kör noktamız. Ve daha da önemlisi delik retinanın kolayca sökülebileceği anlamına da geliyor. Retinanın bu sinir ve kan damarlan tabakasının önünde olması çok daha iyi olurdu. Böyle üstün bir "tasarımı" kafadan bacaklılar sınıfının mürekkep balığı ve ahtapot gibi üyelerinde bulabiliriz.
"Ayrıca, insan gözü, bir mühendislik hatasıdır! Retinanın içi dışı terstir. Sinirler ve kan damarları retinanın ışığa duyarlı kısmından geçerek bir kör nokta oluştururlar ve ışık reseptörü hücrelerinin önünde dağılırlar. Böylece ışık bu fiberleri geçip reseptörlere ulaşmak zorundadır. Neden sinirler ve damarlar reseptörlerin arkasında değildir? Böylece yoldan çekilmiş olurlardı ve bir kör noktamız olmazdı. Örneğin mürekkep balığının gözleri öyledir. Evrim elindeki materyalle çalışmak zorunda olduğundan, ancak eldeki mevcut sistemi kullanabilir adapte olmak için. İşte bu durum bu tür tuhaflıklara yol açabilir. Mutlak bir yaratıcı böyle bir hata yapar mıydı? Hele de daha önce yarattığı canlılarda bu hatayı yapmamışken."
Sayfa 181 - Propaganda YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Anlamayı anlamazsak, yazık olur bu hayata,"
İnsan ilişkileriyle ilgili bir kör noktamız var. Asansörde komşu biniyor, birbirimize bakıyoruz. Bir şey söylemiyoruz, dönüyoruz. Sanki aramızda iletişim yokmuş gibi. Halbuki mesaj alışverişi var. Bu noktada insanların birbirini anlaması konusunda sizin "Anlamayı anlamazsak, yazık olur bu hayata," sözünüz karşımıza çıkıyor.
Sayfa 78-79
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
KADERİNİ SEV ÇÜNKÜ ASLINDA HAYATIN BU
Merhabalar Taner Şanlıoğlu’ndan Nietzschenin felsefesini okuyoruz bu kitapta. Bildiğimiz üzere nihilizm (hiçlik anlayışı) üzerine yoğunlaşmış olan Nietzsche düşünceleri de çoğu insanın eleştirdiği ve doğru bulmadığı bir yaklaşım türü. E sınırım Nietzscheyi anlamamaktan da ileri geliyor olabilir bu düşünceler. Ki ben kitabı okuyana kadar çok saçma
Kaderini Sev, Çünkü Aslında Hayatın Bu - Nietzsche
Kaderini Sev, Çünkü Aslında Hayatın Bu - NietzscheTaner Şanlıoğlu · Destek Yayınları · 20202,741 okunma
Aşılması gereken bu zorlu yolda ise savaşacağı­mız güçlerin görünmezliğine özellikle dikkat çeker. Bu yolda karşımıza dikilecek olan eli silahlı askerler ya da büyük, aşılmaz taştan duvarlar değildir. Tam tersine içinden geçilecek kadar saydam ve hafiftir bu düşmanlar. Ve en sinsi yanı ise görünmez olmalarıdır. Bu hafiflik ve saydamlık onları küçümseme yanılgısına düşürür bizleri. Göremediğimiz şeylerin bize ne gibi bir etkisi olacağını çok fazla kestiremeyiz. İşte budur bizim kör noktamız ve Nietzsche bu konuda dikkatli olmamızı ister bizden.
Sayfa 27 - Destek YayınlarıKitabı okudu
İnsan beyninin sınırlarının ve karmaşıkliklarının daha iyi anlaşılmasıyla birlikte süreksizliği gizlemekte beynin ne kadar becerikli olduğunu artık daha iyi biliyoruz. Örnegin gözlerimizin önünde kesintisiz, sabit bir görüntü olduğunu algıliyoruz. Oysa optik sinir uçlarının bulunduğu yerde bir kör noktamız var ve beynimiz, bu noktayı karşımızda bulunan şeye dair en iyi tahminle tamamlyor. Ayrica gözlerimiz zamanlarının büyük bölümünü seğirme adı verilen ve beyinden sürekli telafi isteyen küçük, çok hızlı hareketleri yaparakgeçiriyor. "Gördüğümüz" görüntü gerçekliğin sahiden yumuşak, hareketli bir yansıması değil, bir yapılandırmadır. Zamanın akışını gerçekten deneyimlemediğimizi, sürekli bir șimdi" halini algıladığımızı söylemek tartışmaya açıktır. Gecmisten gelecege doğru aktığımızı değil, kendisi zamanın içinde akan kapsayıcı bir șimdiki zamanın içinde olduğumuzu hissederiz. Evrenin yapısını düsünürken karşılaştığımız problem, gerçeklik ölçüsü ve öznel olarak zaman kazandığımız izlenimini birbirine karştırmanın kolay olmasıdır. Örnegin, pek çok kültür,geleneksel olarak zamanı bilimin öngördüğü gibi doğrusal değil, döngüsel bir biçimde düşünmüștür. Döngüsel bakışı evrenin yapısına uyarlamak oldukça kolaydır. Bu da kader çarkı, kendini tekrarlayan olaylar, hatta reenkarnasyon olasılığı fikirlerine yol açar.
Reklam
Teoman hocammm
Kürt meselesi Cumhuriyet kurulduğundan bu yana bastırılmış bir olaydır. Cumhuriyet kurulurken parmağım kör gözüne bir sorun ekildi. Devletin temeline bir dinamit konuldu. Denildi ki: “Bu devlet bir millet-devlettir, Türk’tür, Türk’ün dışında hiçbir şeye yer yoktur.” Bütün unsurlar atıldı. O halde niye Kürt’ü aldın içine. Sen “şurası benim
Faaliyetlerimizi doğallığa dayandırarak haklı çıkarabilir miyiz?
Ayrıca özellikle “doğal” olması temeline dayanılarak, herhangi bir ekonomik ya da politik ideoloji haklı çıkarmak için “en uyumlu olanın hayatta kalması”na başvurmak anlamsızdır. Kutup ayıları yaptığı için yamyamlık iyi midir? Yuva yapan pek çok kuş bunu yaptığından kardeşinizi öldürmekte bir sorun yok mudur? Çoğumuzun doğal olmadığını düşündüğü pek çok davranış şeklin hayvanlar aleminin bir köşesinde normal olduğu ortaya çıktı. Ama insanların bu şekilde davranmasını kimse ikna edici bir şekilde savunamaz. Böyle örnekler yanlışı doğrudan ayırmak için doğal olan şeye başvurmanın absürtlüğünü (natüralist safsata) ortaya çıkarsa da, konu evime geldiğinde tuhaf bir kör noktamız vardır. En uyumlu olanın hayatta kalması, serbest piyasadan öjeniğe kadar her türlü şeyi haklı çıkartmak için öne sürülmüştür. Böyle fikirler bazı çevrelerde hala oldukça etkilidir.
Sayfa 222Kitabı okudu
Pek çok adaptasyon yetenekli ve hünerli bir biyoloji mühendisinin eseriymiş gibi görünür, ama baştan savılmış, iyi düşünülmeden yapılmış ya da başarısızlıkla sonuçlanmış hissini uyandıran örnekler de vardır. Gözlerimiz bunun benzersiz örneklerinden biridir. Benzersiz netlikte görüş ve renk tanımlama niteliklerine sahiptirler. Çok iyi çalışır durumda oldukları zaman (şuna gözlerin sahibi gençken diyelim) kendi kendilerine hızlı şekilde odaklama ve doğru şekilde pozlama yaparlar. Üstelik kendi kendilerini temizlerler ve gayet akıllıca davranarak, kendilerini koruyacak bir oyuğun içine yerleşmişlerdir. Ama pek çoğumuz miyobuz* ve katarakt çok yaygın bir rahatsızlık. Ve gözün önemli bir tasarım kusuru var: Işığa duyarlı retina sinir ve kan damarlarından oluşan bir tabakanın arkasında bulunuyor ve bu "besleme boruları" retinaya ulaşan ışık miktarını kısıtlıyor. Bu düzenleme aynı zamanda retinada söz konusu sinir ve kan damarlarının beyne ulaşmak üzere içinden geçtiği bir delik bulunmasını da gerekli kılıyor. Bu delik bizim kör noktamız. Ve daha da önemlisi delik retinanın kolayca sökülebileceği anlamına da geliyor. Retinanın bu sinir ve kan damarları tabakasının önünde olması çok daha iyi olurdu. Böyle üstün bir "tasarımı" kafadan bacaklılar sınıfının mürekkep balığı ve ahtapot gibi üyelerinde bulabiliriz.
Maintenant II: Andre Gide (Kendi çevirilerimden)
Beni çok zengin etmeye yetecek kadar kötü bir tembellik döneminden sonra aniden uyandığımda (Tanrım! Sık sık hayal ettiğim gibi!); bitmek bilmeyen bazı projeler içinde olduğum ve kirli para düşünceleriyle kendimi giderek geliştirdiğim için, ve beklenmedik bir şekilde, şiir yoluyla - sanatı her zaman bir amaç değil, bir araç olarak görmeye
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.