Biraz Da Şiir...
VAY KURBAN Dağlarının, dağlarının ardı, Nazlıdır. Uçurum kıyısında incecik bir yol Gider dolana - dolana, Bir hastan vardır, umutsuz, Belki Ayşe, belki Elif Endamı kuytuda başak,
Taş Parçaları
III Madem arkandan ağlamamı bile çok gördün bana Al bu taşlar senin olsun… O halde ve bundan böyle Bütün davullar vursun, telleri kopsun sazların boşluğa bağırsınlar, birlikte; Kan kusacağız. Kan kusacağız.
Reklam
İSYANLI SÜKUT...
Gitmişti makama arz-ı hâl için, 'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını. Bir azar yedi ki oldu o biçim... 'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını. Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı, Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı... Bir baktı konağa alttan yukarı, 'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını. Çekti ayakları kahveye vardı, Açtı tabakasın, sigara sardı.
Şerife Bacı
Oğullarını ve kocalarını cephenin ateş hattına gönderen ihtiyar babalar ve analarla, genç kadınlar, kağnı ve öküzden ibaret kutsal bir bileşke olan hayat vasıtalarının başına geçerek orduyu takip etmişler ve malzemelerinin ilkelliğine rağmen ruhlarındaki gayret ve fedakârlık duygusuyla düşmanın binlerce otomobilden meydana gelen bir taşıma sistemi
Bu acımasız hayal bir kabusun esiri ve kör topal.
Romeo ve Juliyet mi? öğk.... Kör ve Topal olmayı tercih ederim...
Reklam
221 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.