Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Duraklama ve gerileme devirlerinin öncesindeki dönemlerde Kur'an'ın yeri ve pozisyonu neydi? Bu kitaba olan bağlılık yok olmadı lakin Kur'an, faal karakterini kaybederken irrasyonel ve mistik karakterini muhafaza etti. Kur'an-ı Kerim, kanunlar üstündeki otoritesini yitirirken, bir nesne olarak kutsiyet kazandı. Kur'an-ı
Duraklama ve gerileme devirlerinin öncesindeki dönemlerde Kur'an'ın yeri ve pozisyonu neydi? Bu kitaba olan bağlılık yok olmadı lakin Kur'an, faal karakterini kaybederken irrasyonel ve mistik karakterini muhafaza etti. Kur'an-ı Kerim, kanunlar üstündeki otoritesini yitirirken, bir nesne olarak kutsiyet kazandı. Kur'an-ı
Reklam
Toplantının son eğlencesi, Augustus'un mektuplarından seçmelerin Livia tarafından okunması oldu. Livia şimdi seksen üç yaşındaydı; sesi zar zor çıkıyor ve s'lerde adamakıllı tıslıyordu: ama tam bir buçuk saat dinleyicilerini karşısında büyülenmiş gibi tuttu. İlk okuduğu mektuplarda genel politikaya ilişkin sözler yer alıyordu ve bunların tümü, Roma'da bugün var olan durumlara karşı uyarı olarak özellikle yazılmışlardı sanki. Vatana ihanet davaları konusunda da birtakım çok yerinde sözler geçiyordu: Çeşitli kara çalmalara karşı kendimi yasal yollardan korumak zorunda kalmışsam da, beni zekâsının ya da belagatının hedefi yapmış olan patavatsız bir tarihçinin, taklitçinin ya da taşlama yazarının vatana ihanet suçundan yargılanması gibi sevimsiz bir durumun olmaması için elimden geleni yapacağım. Babam Julius Caesar, ozan Catullus'u, havsalaya sığmayacak kadar iğrenç taşlamalarına karşın, bağışlamıştı. Catullus'a, eğer ozan meslektaşlarının çoğu gibi adi bir dalkavuk olmadığını göstermeye çalışıyorsa, bunu şimdi fazlasıyla kanıtladığını ve artık yaşlı bir devlet adamının cinsel sapıklıklarından daha şiirsel konulara dönebileceğini yazmış ve ertesi gün için, istediği herhangi bir arkadaşıyla birlikte, yemeğe çağırmıştı. Catullus çağrıya uydu ve o günden sonra çok yakın dost oldular. Kişisel garezin yol açtığı basit kötülüklerin öcünü almak için yasanın yüceliğini kullanmak, bence zayıflığın, korkaklığın ve ruh soysuzluğunun açığa vurulmasıdır.
Vicdanınızın sesi size dalkavukluğun, korkaklığın başladığı ,konuşmanın ve zarafetin bittiği yeri söyleyecektir.
531 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
‘’Sorarlarsa ‘Ne iş yaptın bu dünyada?’ diye, rahatça verebilirim yanıtını: ‘Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından…’’ Şunu söyleyerek başlamalıyım ki hassas bir insansanız bu kitap da yorum da pek size göre değil. Spoiler sayılabilecek detaylar da pek umrumda değil. Onun için bu
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
Bu olayların çoğunu bilmiyorum ama araştıracam
Tekvin'in ilk iki bölümünde "yaratılış" konusunda iki ayrı ve çelişkili hikâye olduğunu ilk görüşte fark etti.Güneş yaratılmadan ışığın ve günlerin nasıl olabildiğine bir türlü aklı ermiyordu;sonra Kabil'in kiminle evlendiğini bir türlü çıkaramamıştı.Lut ile kızlarının,Mısır'da Abram ile Sera'nın,Dinah'ın nişanlamasının,Yakup ile Esav'ın hikayeleri karşısında şaşkına dönmüştü.Gerçek dünyada da korkaklığın baş gösterebileceğini,oğulların yaşlı bir babayı aldatıp kandırabileceklerini,bir erkeğin karısının kral tarafından ırzına geçilmesini özendirebileceğini anlıyordu artık.Ancak kutsal kitaplarda bu tür zorbalıklara karşı tek bir itiraz sesi yükselmiyordu.Aksine bu suçlar onaylanıyor,hatta övülüyordu.
Sayfa 29 - Say Yayınları Mehmet Harmancı 4.BaskıKitabı okudu
Reklam
Sen de bilirsin aslinda lala sessizce söver bu gri şehir umarsiz giden kim ne varsa, sessizce sevmeyi öğretememişler ona besbelli .Belkide haklıdır sesi soluğu kesilene kadar bağırmalı insan sevdiğinde kimbilir... simdi korkakligin bozulmuş kokusunda sabahlarken ben yanımda yürüyen çelimsiz bir umut büyütürüm yalnızlığıma. Duasını alamadığım annemin gözleri olur şehir sesini duymadigim babama söylenir tüm şarkılar gece simsiyah bir küheylan olur bu saatlerde yelelerinde zaman uçuşur sırtında koca bir yaşanmışlık ... ve dizgini yok bu küheylan gecenin , başıboş.Üstelik nüksetti düşünmek hastalığımda lala ah yazık simdi hersey ...
Özgür olamama, yüreğinden yükselen sesi açıklayabilme kararlılığından yoksunluğun,korkaklığın, edilgenliğin sonucudur.
Sayfa 245Kitabı okudu
Din güzellikleri asfafaddas
“Tekvin'in ilk iki bölümünde Yaratılış konusunda iki ayrı ve çelişkili hikâye olduğunu ilk görüşte fark etmişti. Güneş yaratılmadan ışığın ve günlerin nasıl olabileceklerine bir türlü aklı ermiyordu; sonra Kabil'in kiminle evlendiğini bir türlü çıkaramamıştı. Lut ile kızlarının, Mısır'da Abram ile Sara'nın, Dinah'ın nişanlanmasının, Yakub ile Esav'ın hikâyeleri karşısında şaşkına dönmüştü. Gerçek Dünya'da da korkaklığın baş gösterebileceğini, oğulların yaşlı bir babayı aldatıp kandırabileceklerini, bir erkeğin karısının Kral tarafından ırzına geçilmesine namertçe-sine rıza göstereceğini, hatta kızlarının ırzına geçilmesini özendirebileceğini anlıyordu artık. Ancak kutsal kitaplarda bu tür zorbalıklara karşı tek bir itiraz sesi yükselmiyordu. Aksine bu suçlar onaylanıyor, hatta övülüyordu da.”
Beyin yakan düşünceler! :)
Tekvin'in ilk iki bölümünde Yaratılış konusunda iki ayrı ve çelişkili hikâye olduğunu ilk görüşte fark etmişti. Güneş yaratılmadan ışığın ve günlerin nasıl olabileceklerine bir türlü aklı ermiyordu; sonra Kabil'in kiminle evlendiğini bir türlü çıkaramamıştı. Lut ile kızlarının, Mısır'da Abram ile Sara'nın, Dinah'ın nişanlanmasının, Yakub ile Esav'ın hikâyeleri karşısında şaşkına dönmüştü. Gerçek Dünya'da da korkaklığın baş gösterebileceğini, oğulların yaşlı bir babayı aldatıp kandırabileceklerini, bir erkeğin karısının Kral tarafından ırzına geçilmesine namertçesine rıza göstereceğini, hatta kızlarının ırzına geçilmesini özendirebileceğini anlıyordu artık. Ancak kutsal kitaplarda bu tür zorbalıklara karşı tek bir itiraz sesi yükselmiyordu. Aksine bu suçlar onaylanıyor, hatta övülüyordu da.
Sayfa 29 - SAY YayınlarıKitabı okudu
Reklam
SOLJENİTSİN #16
SOLJENİTSİN’İN BATI’YA ÇAĞRISI İÇİN… Sinsiliğin, çıkarın, acının, açlığın, korkaklığın, bencilliğin, ikiyüzlülüğün, açgözlülüğün, sömürünün kol gezdiği bir dünya ve bu dünya önünde insan. İnsan, seyirci değildir, çünkü seyirci kalmak yaşamanın yerine geçmez Jaupers’in dediği gibi. Yazar da yaşadığının delilini, toplumunun içinde bulunduğu
Askıya asmadan evvel mutlaka ceplerimi kontrol ediyorum. Asılınca içim boşalır bahanesinin arkasında duran korkaklığın sesi benimki. Bütünü görmeden sesleri birbirinden ayırt edemiyorum.Kırık camlar her tarafımı kanatıyor. Pürüzsüz bir zeminde yürümek nasıl olurdu acaba? Tüm kırılan camlar toplanırsa sesim arşive kalkar mı? Belki de kalkmaz.