Özel bir kitabın incelemesi ile birlikteyiz arkadaşlar. Kitaba, kısa roman demek mümkün bence. Kitabın ana kahramanı isimsizdir. İsimsiz kitaplardaki mesajları çok iyi bilirsiniz. Aynı örnekleri
İnsanın "Yeraltı" kafasının içidir... Kafasının içindeki mağaradır... İç dünyasındaki korkak benliğidir...
Dostoyevski, beynin sınırlarını zorlayan bir eserle çıktı karşıma. Aslında bu eser her anlamıyla sınırları zorluyor; vücut bulmak için, anlamak için, anlamlandırılmak için...
Öncesinde kitabın genel hatlarından bahsedeyim. (Ayrıca
"Bazen çabaladığımla kalıyorum, nedenini bilmiyor ve üzerine düşmeye korkuyorum. Belki de bu korkaklık kaybettiriyor, ya da zaten baştan kaybettiğim yarışlarda çaba gösteriyorum bunu biliyorum, ama gerçek şu ki sadece kendimi ziyan ediyorum."