UZAYLI KOCAKARI
(Ursula K. Le Guin - 1976)
Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
Bir kul, Rabb’inin huzuruna çıkacağı günden korkarak bütün gayretiyle ona itaatle meşgul olsa, Rabb’ine isyan etmekten ve nefsinin hevâsından sakınsa, Allâhü Teâlâ, bu kimsenin heybetini insanların kalplerine yerleştirir.
Takvâ sahibi âlimde öyle bir heybet bulunur ki, kimse onun bulunduğu yerde faydasız işlerle meşgul olamaz.
Kul, nefsini
Bir kul, Rabb’inin huzuruna çıkacağı günden korkarak bütün gayretiyle ona itaatle meşgul olsa, Rabb’ine isyan etmekten ve nefsinin hevâsından sakınsa, Allâhü Teâlâ, bu kimsenin heybetini insanların kalplerine yerleştirir.
Takvâ sahibi âlimde öyle bir heybet bulunur ki, kimse onun bulunduğu yerde faydasız işlerle meşgul olamaz.
Kul, nefsini
Biliriz ki bir çoğumuz kendisiyle baş başa kalmaktan korkar.Kendini tanımayı, kendini keşfetmeyi, bir hobiler edinmeyi seçemez.Yalnızlığa odaklanırız.Gecelerce yeri gelir yatağımızda ağlarız, gözlerimiz şişene kadar.Fakat,unuttuğumuz bir takım gerçekler vardır bazen.Yabana atılmış bir çiçek gibi solsak da, kırılsak da, yıkılsak da bir gerçek var.
"Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar.
Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür ve bundan kimse korkmaz.
Ama inan bana, insanların çoğunun ruhu bedeninden önce çürür. "
“dibinde bir ejderhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır.”