Yemekleri bilmeyip bana da aynısından diyen müşteri gibi kitaba bakıyorum.
“Zekâ, cesaret ve iyi niyetin birleştiği noktaya erişmek istiyorum. Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum. Parça başı doğrularla avunmak yerine, bütünü kucaklamak istiyorum. Ağzımdan çıkan her sözün, her kelimenin doğru olmasını istiyorum.
Ayağı yere basmayan bir malumat istifçisi, bir
Zekâ, cesaret ve iyi niyetin birleştiği noktaya erişmek istiyorum. Bir şeyden korkacaksam, parasızlıktan değil, kendi gerçeğimi bulamamaktan korkmak istiyorum.
Ayağı yere basmayan bir malumat istifçisi, bir akademisyen olmak istemiyorum. Kişiliğimin temelini içtenlik oluştursun istiyorum..
Çünkü ………………………………………………………….
Yakın zamanda dünya sürgününü tamamlayan Alev Alatlı hocamızın bu metnini ufuk açıcı bir biçimde devam ettiren 3 kişi istediği kitabı benden alabilir...
Not : Kim belirleyecek bu ufuk açıcı 3 metni derseniz tabi ki hediyeyi kim veriyorsa bu keyifli jüri görevi de onun olur :)
Önsöz
"İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
Zorluklar, evrenin dikkatimizi çekmek için kullandığı yollardan biridir. Fiziksel acı, bizi bedenimizi dengelemeye çağırır. Duygusal acılar, direnişimizin ortaya çıkmasını sağlar. Zihinsel acı, şu anın iyileştirici gücünü ortaya çıkarır. Biraz acı çekmek kaçınılmazdır. Fakat biz,hayatın yumuşak uyarılarını dinlemeyi öğrenirsek, acılar yok olur.