"Tehlike ve inanç umudun hakikatleridir, öyle ki ikisi de onda toplanmışlardır ve tehlikede korku yoktur, inançta da dünyadan kopmuş tembel mistisizm. Umut bu itibarla nihayetinde pratik, militan bir duyudur; bayrak açar. Hele bir de güven çıkarsa umuttan, o zaman mutlak olarak olumlu hale gelmiş beklenti duyusu hazır ve nâzır demektir veya neredeyse öyledir; umutsuzluğun karşı kutbudur bu."