Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Öncelikle "Sadist" okuduğum 2. King kitabı olmasıyla birlikte verdiğim 2. şansta da yine hayal kırıklığına uğramış bulunuyorum. Çevremde birçok King hayranı insan olmasına rağmen bir türlü yazara ısınamadım. Ama yine de öncelikle beğendiğim özellikleri saymakla başlamak istiyorum. Yazarın kurduğu cümleler gerçekten kaliteliydi. Betimlemeleri olsun kitabın içinde başka bir kitap yazmak olsun bunlar gerçekten hoşuma gitti. Bunlara karşın kitabın türü itibariyle uyandırması gereken korku, gerilim duygularını bende uyandıramadı. Son 40 sayfası güzeldi. Tek hissettiğim duygu Annie Wilkes'a karşı olan çok samimi nefretimdir. Genel olarak kitap benim için birbirine benzeyen olaylarla kendini tekrar etti. Bir sonraki sayfada ne olacağını kestirmek hiçbir zaman çok güç olmadı.
Ağustos 2017-2018
1) Ahmet Arslan - İslam Felsefesi Üzerine
2) A.G. Roemmers - Genç Prensin Dönüşü
3) Amin Maalouf - Arapların Gözünden Haçlı Seferleri
4) Anthony Burgess - Otomatik Portakal
5) Arthur Schopenhauer - Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine
6) Arzu Kadumi - Gazoz Kapakları Birliği
7) Ayşe Şasa - Bir Ruh Macerası
8) Balzac - Goriot Baba
9) Banu/Onur
Kitabı kitapyurdu’nda biriken puanlarımla aldım. Açıkçası çok incelemeden, hakkında yapılan yorumlara güvenerek almış olsam da beklediğimden çok daha fazla beğendim. Başladığım an sonuca ulaşana kadar elimden bırakmak istemeyeceğim kadar akıcı ve ilgi çekici.
Olay Bescos isimli kuytu bir dağ köyünde geçmekte. Burası öyle bir köydür ki insanları dışardaki hayattan soyutlanmış, kendi yağında kavrulan ama aynı zamanda da bu köyden kurtulmak için fırsat kollayan orta yaşlı 281 kişiden oluşmaktadır. Köyde hiç çocuk yoktur ve en gençleri Chantal isimli bir kadındır.
Kitabın üç ana karakteri vardır: Köyün en genç kadını Chantal, en yaşlı kadını Berta ve köye bir gün yanında bir Şeytan’la gelen Yabancı.
Bütün insanların içinde kötülüğün barındığına inanan ve bunu kendisine kanıtlamaya çalışan Yabancı’nın vaatleri, Chantal’ın kendi içinde yaşadığı gelgitler, Şeytan’la Melek’in savaşı... Ve bunlarla geçen 7 günlük süre.
Aslında bu kitap Paulo Coelho’nun “Ve Yedinci Gün...“ üçlemesinin son kitabıymış. İlk iki kitabı “Piedra Irnağı’nın Kıyısında Oturdum Ağladım ile Veronika Ölmek İstiyor.
Dünyanın 6 günde yaratılması,7.günün ise dünyanın oluşumundan sonsuza kadar olan süreyi sembol edişinin bu hikayelerdeki 7 günle bir ilgisi var mı bilmiyorum ama İyi ile Kötü’nün bu 7 gün içinde verdiği savaş gerçekten okunmaya değer.
Aslında iyilik dediğimiz duygunun büyük oranda ne kadar da korkunun bir ürünü olduğu görebiliyoruz.
Her şey verdiğimiz kararda saklı. Verdiğimiz bir kararın sonuçları iyi ya da kötüyü belirleyendir... bu kararın sebebi korku olsa bile.
472 syf.
8/10 puan verdi
Dave Gurney serisinin beşinci kitabı Kurt Gölü' nün konusu; Dedektif Gurney hala emekliliğe alışamamış, kirpilere takmış vaziyette.Kirpinin hareketlerini anlamsız olduğunu düşünür ve onları çözmeye karar verir. Hardwick'ten harekete duyarlı kamera ister. (adama emeklilik yaramıyor) Hardwick yanında Jane Hammond adında bir kadınla gelir.Jane; Psikolog Richard Hammond'ın ablası.
Richard, hipnoz yaptığı hastalar, aynı rüyaları görür ve aynı şekilde intihar eder.Bundan dolayı da suçlu pozisyonuna düşer.
Gurney, Madeleine'nin desteğini alır. Birlikte Kurt Gölü bölgesi olarak bilinen tesise Richard ile görüşmeye giderler.
Tesis ortalama bir korku filmlerinde olan mekanlar gibi.Açıkçası okununca daha ürpertici oluyor.Anlamadığım hastalar iyileşmek için böyle bir yerde neden kalır?
Bu kitap, serinin diğer kitaplarından daha fazla gerilim ve merak unsuru var.Gerildim, heyecanlandım ve sonuna kadar merak içerisinde okudum. Biraz korku filmlerini andırıyor.Bu kitapta karşınıza her şey çıkabilir.Dikkatli okuyun
Cinayet planı gerçekten zekice ama sanki biraz cinayet nedeni basit kalmış. Bunun dışında her zamanki gibi kurgusu zekice.Tasvirleriyle de yazar olayların içine sürüklüyor bizi. Son olarak Madelein'in geçmişten kalan bir sırrını öğreniyoruz.
Bence mutlaka okumalısınız. Herkese keyifli okumalar.
Bu kitabı okurken sanki tüm olaylar yanı başımda gerçekleşiyor hatta benim başımdan geçiyormuş gibi hissettim.İsmini öğrenemediğimiz kahramanın kurduğu her cümlede korku duydum.Neden mi?Çünkü her cümlesinde mutluluğa karşı duyduğu özleme rağmen mutsuzluğunun ve ızdırabının bu kadar farkında oluşu beni korkuttu.Kendisine bile itiraf edemediği Nüzhet'e duyduğu aşk ve acıma duygusuna olan nefreti ,saadete olan ihtiyacı....Özellikle romanın başlarında kenar mahallelerdeki tahta evleri anlatışı bana göre romanı özetler gibi.Evler nasıl yağmurla, rüzgarla yıprandılarsa kahramanımızda hastalığıyla,ayağını kaybetme korkusuyla,ona karşı etrafındaki insanların yüzlerinde oluşan merhamet duygusuyla yıpranıyor.Gerçekler onu yıpratıyor.Ve tüm bu gerçekliğin içinde meçhul ümitlere bel bağlıyor bazen.
Kitap, korku edebiyatının en iyi örneklerinden birisi kesinlikle. Kitabı okurken resmen içinde yaşıyorsunuz. O korkunç his iliklerinize kadar işliyor. Yazar, hikayeyi çok iyi kurgulamış. Sanki bir dizi izliyor gibi olaylar arasında gidip geleceksiniz. Ayrıca panik kelimesinin Pan tanrısından geldiği söylenmektedir. O anlık korkunun ve insanların şok geçirip ölmesi hep bu Pan yüzündendi çünkü.
Kitabın konusuna gelirsek; Dr. Raymond'un Tanrı Pan'ı görmek adlı deneyi ile başlayan olaylar yine Raymond'un anlatımı ile bitiyor. Kitap 8 bölümden oluşuyor ve bu bölümler 1. bölümle bağlantılı olarak devam ediyor. Deney sonucu ortaya çıkan bir kız çocuğu hikayenin ana temelini oluşturuyor. Daha fazla detay vermeyeyim zevkiniz kaçmasın. Zaten okuyunca ne demek istediğimi anlarsınız.
Not: Kitaba ismini veren ve aslında bir Yunan tanrısı olan (birçok tanrı tarafından alay geçilen birisi) Pan, yarı keçi yarı insan formundadır. Pan'ın labirenti ve panflüt kelimelerine esin kaynağı olmuştur. Hakkında daha fazla bilgi almak için aşağıdaki linklere bakabilirsiniz.
mitolojivesembolizm.com/pan.htm
aktuelarkeoloji.com.tr/kirlarin-yabani...
yunanmitolojisi.blogspot.com/2007/09/tanr-pa...
yunanmitolojisi.com/tags/pan.html
uludagsozluk.com/k/tanr%C4%B1-pa...
angelsdia.com/tanri-pan-geliy...
aydinatca.com/antik-kalintila...
