Politik psikoloji alanına dair yaptığım araştırmalarda karşıma çıkan, ufkumu açan Deniz Ülke Arıboğan, bu kitabında belli ülkelerin politik tutumlarına, hedeflerine ve ekonomik yaklaşımlarına ışık tutmuştur. Kitap genel anlamda, küresel dünya düzeninin nasıl askıya alındığını, devletlerin neden sağ popülist bir tutum sergilediğini göstermeyi hedeflemektedir.
Kitap içeriğinden çıkarımlarım ise;
Berlin Duvarı'nın yıkılışı ile özgürleşen dünya ve deyim yerindeyse 'tüm duvarlara son veren duvar' olacağı düşüncesi, sınırları olmayan bir dünya söylemini arttırıyordu. Fakat süregelen terör olayları ve oluşturulan sosyal medya kullanımı bu durumu 'korku politikası' ile istismar edebilecek politikacıların eline vermiştir.
Kendi krallığını ilan etmek isteyen politikacılar hangi sınıra ve millete hakim olduğunu göstermek adına duvarları meşru kılmaya başlamışlardır.
Hakikatin, akıllıca inşa edilmiş sınırları belirsiz olan bir dünya olmasını dilerdik, fakat görünen dünyada hakikat yerini istismara ve öznelliğe açık duygu ve değerlere bırakmıştır.
Ne içindeyim duvarın ne de büsbütün dışında...