Bir ilk kitap bu elimde tuttuğum, ilk kitaplar bende hep heyecan uyandırır. Yeni bir şehri keşfetmek gibi, hep gittiğin o kafede yepyeni bir tatlı denemek gibi… Öykü severler için oldukça lezzetli ve keyifli bir ilk kitap olmuş.
Öykülerin ana başlıklar altında sınıflandırılması ve yer yer bazı öykülerin birbiri ile bağlantılı olması, okuyucuda merak uyandırıyor ve kitaba dair ilgiyi canlı tutuyor. Okurken bu bağlantıyı farkettiğimde, acaba diğer okuduklarımda da bağlantı vardı da ben mi atladım diye merak edip, kitabı baştan okudum. Çok sevdiğim öyküler oldu. Bir kaç öykünün tam olarak ne anlatmak istediğini de anlamlandıramadım. Keşke yazarlar ile karşılıklı oturup bu soru işaretlerini ortadan kaldırabilsek :)) Her şeye rağmen keyifli bir kaç saat geçirmeme vesile oldu ve yazarın diğer öykü kitabını okunacaklar listeme şimdiden ekledim bile! Öykü okumayı ve ilk kitapları keşfetmeyi sevenler için keyifli bir deneyim olacak.
Arka Sokaktı, Serindi, Tenhaydı, Ankara'da, Geceydi...
Korku Yokuş Aşağıydı, Anıl Mert Özsoy'un ilk kitabı.Beş bölüm, on dört öyküden oluşan kitabın ruhunu en güzel yansıtan sanırım bu bölüm başlıkları.Anıl Mert Özsoy, arka sokaklarda geziniyor, öykü kahramanları arka sokaklara ait, sert, acımasız yaşamların insanları.Bildiğimiz, bilmezden geldiğimiz, pek çok gerçeği yüzümüze vuruyor Anıl Mert Özsoy. Çarpıcı bir ilk kitap okuduğumu söylemeliyim.Kimi bölümlerdeki öykülerin bağlantılı oluşu, üstüne ayrıntı zenginliği buradan bir roman çıkardı dedirtti bana.Aklımda Nalan, İyi Hal, Asya'nın Derdi en çok sevdiğim öyküler oldu.
Anıl Mert ÖZSOY – Korku Yokuş Aşağı
Bu kitap ile buluşmam aslında uzun bir yoldan geçerek oldu. Fethiye’de çok sevdiğim bir kitapevi sahibi (Ayrıntı Kitabevi ) okumam için önerdi, devamında okumasına ve edebiyatına güvendiğim dostlar da mutlaka oku dediler. Öykülere karşı olan yargım yüzünden hep geri durdum. Fakat dün bir şekilde kitap beni yeniden buldu. Kaçmak da imkânsız idi.
Elime geçer geçmez okumaya başladım ve elimden bir saniye dahi bırakmadan okudum. Gerçekten sarsıcı ve derinden yazılmış öyküler var eserde. Bir de eserin yazarı Anıl Mert Özsoy’un Fethiye’li olması ayrı dikkatimi çekti. Hemşeri torpili yok ama Sonuçta bana iddialı bir kitap okuttu.
Kendisine de ayrıca teşekkür ettim ve şunu tüm kalbimle söyleyebilirim ki karşınızda oldukça mütevazi bir insan ve işini seven bir yazar var
Esere gelecek olursak, eser daha ‘’İçindekiler’’ kısmı ile beni benden aldı. 5 ana başlık altında 14 eşsiz öykü mevcut. Eser bu 5 ana başlık üstünde yoğunlaşıyor zaten ve bu bölümlerdeki kelimeleri birleştirince şu cümle çıkıyor;
‘’ARKA SOKAKTI, SERİNDİ, TENHAYDI, ANKARA’DA GECEYDİ.’’
Birbiri ile bağlantılı öyküler demek zor olsa da okuduğunuz karakterler farklı öykülerde bir şekilde karşınıza çıkıyor. Bu da olay örgüsünden kopmadan, öyküde derine dalarak okumanızı sağlıyor. Anıl Mert Özsoy okuyucuyu dağıtmaya gelmiş haberiniz olsun dostlar.
Ben bu kitabı çok sevdim. Ben Anıl Mert Özsoy’un öykülerini çok sevdim. Şimdi sabırla diğer kitaplarını bekleyeceğim. Bunu demeden geçmek istemiyorum ama hemşerim ile onur ve gurur duydum haddimce
Herkese keyifli okumalar dilerim edebiyat sever güzel insanlar.