"Bana, yemek sofrasının misafirler gelmeden önce her şeyiyle hazır olması gerektiği öğretilmişti. Misafir geldiğinde hazırlıklardan birinin henüz tamamlanmamış olması Türkiye'de evin kadını için fiyasko sayılıyordu. Bunda bu kadar korkulacak ne olabilir diye soruyorum kendi kendime. Misafir kapıyı çaldığında çorba hâlâ ateşteyse, bu neden utanılacak bir şey? Misafir bizi denetlemeye gelen patron yahut müfettiş değil, bizim kimseye borcumuz veya kanıtlamamız gereken bir şey yok, evimiz de serviste eksiksiz olması beklenen lüks bir restoran değil."
Sayfa 110 - İthaki Yayınları, 3. BaskıKitabı okudu
Korkulacak şey kötülük değil. Zaman. Çünkü onu yenebilecek kimse yok.
Sayfa 135Kitabı okudu
Korkulacak şey kötülük değil. Zaman. Çünkü onu yenebilecek kimse yok.
+Kötü olanı neden anlamaya çalışıyorsun?
-Bileyim ki ondan kaçabileyim.
Şöyle dedim:
+Bilinebilseydi kötülük olmazdı. Sen otur duanı et. Kötünün sana değmeden geçip gitmesi için. Korkulacak şey kötülük değil. Zaman. Çünkü onu yenebilecek kimse yok.
Bir adam geldi ve görüştük. Gazeteci olduğunu söyledi. Kötünün ne olduğunu anlamak istediğini söyledi. Ondaki bu bayağılık beni güldürdü. Ona sordum:
“Kötü olanı neden anlamaya çalışıyorsun?"
"Bileyim ki ondan kaçabileyim."
Şöyle dedim:
"Bilinebilseydi kötülük olmazdı. Sen otur duanı et. Kötünün sana değmeden geçip gitmesi için."
Hayal kırıklığına uğradığı apaçık ortadaydı. Bir şey daha ekledim:
"Korkulacak şey kötülük değil. Zaman. Çünkü onu yenebilecek kimse yok."
Ebeveynlerinden çok dayak yiyen çocuklar dayağa karşı duyarsızlaşırlar ve yüzsüz olurlar. Dayak artık o çocuklar için kaçınılacak, korkulacak bir şey değildir. İşte başarılı insanlar da risk ala ala, hata yapa yapa korkusuzlaşırlar ve cesaretleri artar. Neden bu böyle oluyor? Çünkü yaşadığımız acılar, acı tecrübeler, cesaretimizi ve risk alma becerimizi besliyor. Yaşadığımız her acı tecrübeden daha da güçlenerek çıkıyoruz. Yeter ki o tecrübe bizleri ümitsizliğe düşürmesin, kalıcı izler bırakıp gelecekteki frenlerimiz olmasın.
Hiç zorluk çekmeden kolaylıkla elde edilen başarıların hiç kimsenin gözünde bir değeri olmadığı gibi, Allah o başarıya toplum nezdinde de bir değer atfetmiyor. Bu bakımdan karşılaştığımız zorlukları ve engelleri başarımızın bir gereği gibi algılamalıyız.
Genç Kitaplığı
Korkulacak şey kötülük değil. Zaman. Çünkü onu yenebilecek kimse yok.
Tanrı'ya inanmıyorum ama O'nu özlüyorum.
Sayfa 1
