Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
160 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 23 hours
Kitap için bundan daha güzel bir isim bulunamazdı. Yakınımızda, yanı başımızda işlenen korkunç insanlık suçlarına bir insan ne kadar duyarsız olursa olsun vicdanı muhakkak sızlar. Hele bu zulüm Tanrı adına, din adına yapılıyorsa… Müslüman âlemi ne zaman vazgeçecek tanrı adına fetva veren bu yobaz güruhun arkasında yürümekten? İnanılası değil, bir insanın kendi soydaşına bu zulmü yapabilmesi… Bu nasıl bir yozlaşmadır? Bu nasıl bir kokuşmadır? Yazık ki büyük insanlık kendini yok etme yolunda iğrenç bir yaratığa dönüşüyor. Huzursuzlukkkkk; her yerdeeee!!!
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2017100.4k okunma
Reklam
Öğretmenlik mesleği aslında Türkiyede bir fıkaralık mesleğidir. Bir de bunun üstüne zulüm binerse… Dünyanın en kutsal ve en zor mesleğinin insanları bir de yoksulsalar… Türkiyede oturan burjuvalar, bir milleti imha politikalarına öğretmen kıyımlarıyla başlamışlarsa, öğretmen hayatı bir cehennemden farksız olmaz mı? Öğretmenlerin Türkiyedeki koşullarını bilmeyenler çok az. Onların bir milleti ayakta tutabilmek için savaşı, kahramanca bir savaştır. Bir milletin onurunu, kültürünü, tekmil varlıklarını ayakta tutabilmek için… İnsan soyunu, bunca korkunç zorluklar içinde savaşarak, onurlandıran bir insan bölüğüdür Türk öğretmenleri. İnsan soyu Fransız Dayanma Hareketinin sanatçılarıyla, kahramanlarıyla nasıl övünüyorsa, Vietnam kahramanları insan soyunun nasıl yüz akıysa, Türk öğretmenleri de insan soyunun yüz akıdır. Büyütüyorum sanılmasın, yıllardır Vietnamda can oyunu oynuyor kahramanlar, biliyorum, ama Türkiyede de öğretmenler yıllardır zulüm altındalar. Her yönleriyle.
Daha önce de yazmıştım, insanlığa yakışmaz işler yapan uluslar sonuna dek yaşamlarını götüremez, tutsak olurlar, ya da ortadan silinirler. Ya da yeryüzünde onurları beş paralık olur, insandan, ulustan sayılmazlar. Öyleyse, denecek, Hitlerden sonra Almanya yakayı nasıl kurtardı bütün bunlardan? Üstelik de bir Almanya ki Almanya derim sana. Almanya bütün acısı, belasıyla Hitler’i ödedi. Daha da ödüyor. Almanya kendi yaptığı zulmün, kötülüklerin üstüne bütün uluslardan önce yürüdü. Almanya bütün uluslardan önce, yaraladığı insanlığın yarasını herkesten önce sarmaya çabaladı. Bir örnek vereceğim. Heinrich Böll adında bir Alman yazarı vardı. Yazarlık yeteneği orta bir yazardı. Bu yazara Nobel verdiler. Neden verdiler bu orta halli yazara Nobeli? Çünkü bu yazar Hitler’in insanlığa yaptıklarını yazıyordu. Bütün insanlardan önce, daha hışımla Hitler alçaklığının üstüne yürüyordu. Böll’ün savaşı, insanlığın, insan olmanın savaşıydı. Almanya, büyük bir bağnazlıkla Nazilere karşı canını dişine takmış daha dövüşüyor. Amaç, bir tek Nazi kalmayıncaya kadardır. Almanya eğer ayakta kalmışsa, kalıyorsa, bütün öteki uluslardan daha çok, Nazizmin üstüne bütün hışmıyla yürümesindendir. Alman ulusu Nazizmin üstüne kanat gerseydi, ya da bu korkunç davranışları yutsaydı, Alman ulusu ortadan, her şeye karşı silinirdi. Zulüm payidar olmaz, bir kadim sözdür ki, gerçekliğini tarih ispatlamıştır
Çok ayıp, bir ulusa sürülebilecek en büyük insanlık lekesi. En büyük insanlık suçu bir insanın başka birisine işkence etmesi. En büyük insanlık suçu, en korkunç insanlık suçu devlet güçlerini işkence aleti olarak kullanmak… Ne pahasına olursa olsun, ne için olursa olsun, devlet güçlerinin işkenceye kalkışması, işkencelere göz yumması insanlık tarihinin en büyük insanlık suçudur. Boyuna tekrar ediyorum. Çünkü gerçektir, zulüm payidar olmamıştır. İnsanlık suçu işlemiş bir ulus hiçbir zaman ayakta kalamamıştır. Onun için halkın büyük bir bedduası vardır, yöneticilere, baştakilere ZULMÜN ARTSIN, derler. Zulmün artsın ki zevalin çabuklaşsın. Tarih, büyük bir deneydir. Tarih, zulmü artanların zulmü arttıkça ortadan kalkışlarıyla doludur.
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 hours
Aylar sonra Faruk Duman okuduğumda şunu gördüm: gerçek edebiyat kadar lezzetli çok az şey olabilir. Hele de okurken her yanınız yapraklarla doluyor ve günışığının kalmadığı, daha kesif, hatta korkutucu bir karanlığın içine doğru koyuluyorsanız. Şu geçen bir sene içerisinde okuduğum en güzel eserler, nice güzelini de es geçmeden, Faruk Duman'a
Köpekler İçin Gece Müziği
Köpekler İçin Gece MüziğiFaruk Duman · Can Yayınları · 2014412 okunma
Reklam
701 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.