SAKIN YALAN SÖYLEME
Sakın Yalan Söyleme kitabının yorumuyla sizlerleyim. Kan donduran olayları okumaya hazır olun! Sırların açığa çıktığı an neredeysen küçük dilimi yutacaktım Gerilim hiç bitmiyor ve yüreğimin sıkıştığını hissettiğim bir okuma oldu. Hiçbir şey görüldüğü gibi masum değil.
Sakın Yalan Söyleme kitabından bahsedecek olursam;
Merhaba melankolik müritler. İlk fasikülünü severek okuduğum #melankolininanatomisi 2 fasikülün yorumuyla geldim size. Öncelikle dark academia meraklarına kesinlikle öneriyorum bu iki fasikülü de. Kesinlikle kapaklar tam olarak #darkacademia Metin ise her iki kitapta hayranlık uyandırıcı aynı zamanda hem bilim hem felsefeden geliştirilmiş şekilde. İlk fasikülde melankolin sebepleri üzerinde duran #robertburton , bu ikinci fasikülde bu sebepleri daha çok geliştiriyor ve üç başlık altında inceliyor. İlk kitabın devamı da yine 3. başlık olarak bu kitabın başında yer alıyor. Melankole sebebinin Tanrı ile ilişkilendirilmesi; ruhlar, kötü melekler ve iblislerin melankoliye nasıl sebep olabilecekleri; aynı şekilde cadılar ve büyücülerin üzerine melankolinin sebepleri; melankolinin sebebi olarak burçlar ve fizyognami; yaşlılık ile melankolinin ilişkisi, ebeveynlerin melankoli üzerine etkileri, beslenme ve beslenme miktarının melankoli üzerine etkisi; yine geri kalan tüm fizyolojik durumların melankoliye etkileri; hayal gücünün etkisi; endişeler keder ve melankolinin sebebi olarak korkunun incelenmesi son olarak kıskançlık kötülük nefret utanç gibi durumların melankoliye etkileri.
İlk kitapta daha çok felsefe üzerine yoğunlaşılmışken Bu kitap daha çok fizyoloji üzerine yoğunlaşılmış ve melankoli ve kederin fizyolojik durumlarla etkileri araştırılmış tabii paranormal durumlarda Bu kitapta ele alınıyor biliyorsunuz zamanında paranormal araştırmalarda bilim içerisinde değerlendiriliyordu. Kitabı Kesinlikle tavsiye ederim.
İlk 3 kitap seriydi bunuda seriden sandım ama bambaşka bir kitapmış bide olaganüstü durumlar içerek kitaplardan hiç haz etmiyorum ilk 3 kitap muazzamdı çok severek okumuştum bu kitabı ben begenmedim aynı hazzı bana vermedi
Uzun zaman önce alıp okuma fırsatı bulamadığım bir kitapla geldim. Konusu güzeldi ama her nedense okurken sıkıldım. Kitabın içinde şüphelilerin çizimlerini de hörebiloyoruz. Bu konuda gerçekten değişik bir düşünce olmuş. 1K da oldukça güzel yorumlar okudum ve beklentim iyice yükselmişti. Ya yüksek beklentiden ya da şuan bu kitap için uygun havada değildim. Her neyse ben ortalama buldum.
Philo'ya göre, "kendini korkunun, kederin, hırsın ve utancın hakimiyetine bırakan kişi mutlu değildir, büyük bir sefalet içinde yaşayıp sürekli olarak sıkıntı, huzursuzluk ve acı çekmektedir."
Baş karakterin kişilerden ziyade "korku"nun kendisi olduğunu düşünün. Diktatörlüğü anlatan bu kitapta zamanının korku havasını derinden hissediyorsunuz.
Çavuşesku yönetimindeki Romanya'yı konu eden romanda döneme dair pek çok sorun metaforik bir dille işlenmiş: rejim polisleri tarafından izlenme, takip edilme, çantaların aranması,
BİR RUHSAL İŞKENCENİN ANATOMİSİBin Kere Öldürüp Bin Kere Dirilten Bir Novella
Korku, insanı tahakkümü altına aldığında yıllarca aynı frekans ve şiddetle kendine süresiz esir edebilecek güce sahip bir dürtüdür. Sadece fiziksel ve psikolojik etkisiyle sınırlı kalmayıp daha da haddini aşarak ruhun dehlizlerine kadar iner, hatta bir adım
Babasını 6 yaşında kaybeden uzun yıllar annesinin de tekrar evlenmeye karar vermesi ile büyük bir çıkmaza giren anne oğul ilişkisi sonucunda soluğu Edirne Tıp fakültesinde alan bir genç,
Otogardan çıktığı anda fakülteye giden orman yolunda artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlıyor.
"Korkman gereken şey ormanın
Ne var ki ten rengi ne olursa olsun, hemen hemen herkesin dışarıdan görünen yüzünün hemen altında önyargıların yattığını bilecek kadar çok şeye tanık olmuştum.