“Biz buralarda erip yetemiyoruz! Atatürkçülüğümüz iflas. Köylerde devam takip iflas. Okuttuğumuz çocuklar liselerde ziyan. Şu anda seninle konuşmaktan bile korkuyoruz. Ama korkunun ecele yararı yok; …”
VLADİMİR İLYİÇ ULYANOV LENİN-SÖZLER
Devrimci bir teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz.
*
Şiddet, elbette, bizim düşüncelerimize yabancıdır.
*
Silahsızlanma, sosyalizmin amacıdır.
*
Küçüklüğünden beri karabasanla uğraşan bir kız çocuğu: Damla. Ve gerilimin, korkunun, vahşetin her bette damla damla arttığı bir lanet ve etrafındakilerin çırpınışları... Doktor Koray ise bu laneti ortadan kaldırmak için elinden geleni yapmaya hazır. Tıpkı arkadaşları gibi. Neşeli bir kız olan Damla, arkadaşlarıyla mutlu bir şekilde küçük bir kasabada yaşamını ailesiyle birlikte sürdürüyordur. Ancak o gün her şey değişecektir.
.
Yitip giden süreler, anımsanamayan anlar, sevdiklerini yitirme korkusu, belleğine güvenememe, gördüklerini kavrayamama ve inancın zorlandığı noktalar... Yüreğinize dikenli teller batacak, onun acısı sizin acınız, onun çığlığı sizin kurtulma çığlığınız olacak. Adım adım sona yaklaşırken 'yok artık' dediğiniz her şey 'var artık' olacak. Korkmamak için gündüz okuyacaksınız ama gündüz de sizi bu lanetten uzak tutamayacak çünkü o asla uyumaz!!! Kimseye güvenme dedirten ilişkiler de cabası.
.
Şafak Güçlü'nün ilk okuduğum betiği ve kalemini sevdim. Sürükleyici, heyecanlı, korkutucu lanet bir kurgu. :) 2 betiği daha var elimde ancak biraz uzaklaşayım şu lanetten sonra okurum. Korku seviyorsanız öneririm. Yetişkinler için olduğunu belirterek güzel eser için kendisine esenlikler diliyorum.
Dünya'nın bir iyi bir de kötü yanı vardır. Ölüm ise genelde hep kötü yanındadır çoğunluğa göre. Erdal Güntürkün'ün kaleminden çıkan bu 14 öykülük betikte temel konu hep ölüm. İçerisinde hem kurgusal hem de günlük yaşamdan olaylar olan öykülerin bitişi ise kimisinde kesin ölüm iken kimisinde ölümü okuyucuya bırakmış. Anılması bile birçoğumuzun yeterince tadını kaçıran ölümün, aslında etrafımızda ne de çok gerçekleşen ve de bu dünya için ne de sıradan bir eylem olduğuna da tanık oluyoruz. "Korkunun ecele yararı yok." sözünün gerçekliğini bir kez daha sindire sindire anlıyor okur. Ama kesinlikle öyle kıyım tarzı anlatımlar yok. Hep arkadan sezdiriliyor.
Benim en sevdiğim ve gerçekleşme olasılığı en çok olan öykü "Canım Oğlum" oldu. Oldukça duygusal da. Bir anne babanın çocuğunu anlatan bir öykü. Günlük yaşamda da olduğunu bildiklerinizden.
En aykırı öykü ise dişi bir vampirin Tanrı ile konuştuğu öykü: "Isır Boynumu Kıldan İnce". Gerçekten, yaratılışa çok değişik bir bakış açısıydı. Tamamen düşlemsel.
Kara öykü seviyor iseniz ya da yeraltı öyküleri, okumanızı öneririm. Toplamda 127 bet. Akıcı biçemi var.
Neden okunmalı: Kişilerin yaşama ve ölüme olan bakış açısına etkisi olabilir.