Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürünmecede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz.
Fakat içimde, nasıl olursam olayım, ne biçim anlatırsam anlatayım, beni anlayacağınız hakkında sarsılmaz bir güven duygusu var. Sanki bazı şeyler nasıl anlatılırsa anlatılsın, insan yakınlık duymasa da anlar.
Reklam
Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.
mesele, bir şeyleri, sıcak bir çorbanın kokusunu duyar gibi hissedebilmekti.
Yalnız yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.
Yalnızlığımın yalnız bana zararı dokundu.
Reklam
Beyaz Mantolu Adam
Beyaz mantosuyla topuklarının çevresinde döndü; ilk defa gülümsedi çevresine bakarak. Sonra, sanki bir daha hiç gülümsemeyecekmiş gibi mahzunlaştı birden.
Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.
202 syf.
10/10 puan verdi
Burada kitabın genelinden değil içindeki bir öyküden söz etmek istiyorum. Öykünün adı "Unutulan". Bu, benim yıllardır en sevdiğim öykü. Hiçbir şey onu geçemedi. Bir edebiyat hocam okumuştu bu öyküyü. Öyle tanıştım. Ve dinlediğimde afalladım. Tekrar tekrar açıp okudum, yüzlerce defa dinledim öyküyü. Öyle ki nerdeyse ezbere biliyorum. Her seferinde aynı etkiyi yaratıyor üstümde, çarpıcı bir öykü. Birçok görüş var kendisiyle alakalı. Tavan arasının neyi simgelediği vs. Bana sorarsanız neyi simgelerse simgelesin, hatta hiçbir şeyi simgelemese bile etkili bir öykü. İçimde bir yerlere hep dokunuyor. Öyle vurucu cümleleri var ki. Tabii bunları fark etmek için yavaş okunması gerekiyor. Özellikle yağmurlu günlerde bu öyküyü açıp dinlemek bağımlılık oldu. Belki hiç kimsede olmadığı kadar özel bir yer kaplıyor bende. Bu yüzden de inceleme yazmaktan hep çekinmiştim. Bende kapladığı güzel yeri yeterince belirtemem diye. Belirtemeyeceğim, biliyorum. Ama beni en çok etkileyen, en sevdiğim öyküye yer vermeden edemedim. Sindire sindire ve defalarca okundukça kendisini daha çok açıyor okuruna. Şunu biliyorum ki bazılarımız zamanının çoğunu o tavan arasında geçiriyor. Daha sık çıkıyor oraya. Bu kitaptan alıntı paylaşmayacağım. Çünkü bir cümlesini paylaşsam diğerlerine haksızlık oluyor. Bu da bütün öyküyü alıntı olarak paylaşmam demek. Ama incelemeyi (inceleme sayılıyorsa) öyküden bir cümleyle bitirmek istiyorum. "Seni çok mu yalnız bıraktılar sevgilim?"
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226.4k okunma
Bir koşuşma, durmadan bir şeylerle uğraşma... Neden koşuyorduk, acelemiz neydi?
Reklam
Şimdi onu nasıl inandırabilirim bütün bu süreyi onunla birlikte yaşadığıma? Onu unutmuş gibi yaşarken onu düşündüğüme? Anlamaz, görünüşe kapılır, anlamaz.
Bu kadar yakınımda olduğunu bilmiyordum ama, sen bir yerde var olursan yaşayabilirim ancak demiştim.
"Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.."
Biliyorsunuz, duvarların ötesi ancak düşünülebilir,hayal edilebilir.
"Hep kötü olaylar, can sıkıcı yaşantılar tekrarlanıyor; güzellikler, bir kere görünüp kayboluyor.."
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.