Tiyatro, koro meraklıları güzel seslere, güzel renklere, güzel biçimlere, kısaca güzelliğin belirdiği her şeye hayrandırlar. Ama güzelin kendini görmeye ve sevmeye varamaz düşünceleri.
İçimde bir cehennem azabı, tamamen onun sesiyle çınlayan, susmak bilmeyen öfkeli bir koro, değersiz, utanç verici bir başarısızlık abidesi olduğumu haykırıyordu.
Reklam
Altı bekçi atlı karınca da
Koro Çocukken içimden hep derdim ki: Uçurtmalarım olacak büyüyünce. Bi dolu, bi dolu... biçok, biçok... uçurtmalarlarlar... üüüü, dünyalar kadarlarlarlar... Final Benim memleketimde ancak zenginler yaşayabilirler... Yellelli yelelelli, yelelelelniiii... Yeeeeeeeleleli...  
Nesin yayınlarıKitabı okuyor
Altı Bekçi Atlıkarıncada
Koro Çocukken içimden hep derdim ki: Büyüyünce zengin olacağım, çok, çok zengin... Zengin olunca da oyuncaklar, oyuncaklar alacağım kendime, bi dolu, bi dolu... biçok, biçok.... üüüüü, dünya kadar. Öyle çok oyuncaklarım olacak kiii, oyuncaklarlarlarlar...
Nesin yayınlarıKitabı okuyor
DAKTİLO
Tik tak tik tak çak çak çak Ey dertli ey masum daktilo Söyle hâlimiz, sonumuz ne olacak Dertlerimiz halay çekiyor lo lo lo Biz de iştirak ediyoruz ona kâh koro kâh solo KK
Kutsal Koro
Ama yeni yüzyıl bu cesur gençliğini sevmedi, onun ihtişamından korktu, onun coşkusunun kendinden geçmiş gücü karşısında kuşkulu bir ürperti geçirdi.
Reklam
[Sokrates ve Antisthenes'in] bir konuşmasında Soktares;
Hiçbir trajedi şairi bir koro kıyımını oyuna koyma cesaretine ve niyetine sahip olmamıştır.
Zihnim bu şehirden , bu devirden çok uzakta...
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu. Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu. Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı, Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı, Bir erganun âhengi yayılmakta derinden... Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden. Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta, Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta. Birdenbire mes'ûdum işitmek hevesiyle Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle. Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık, Uykumda bütün bir gece Körfez'deyim artık!
Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı
Kaba adamların kalın sesi örtmüştü ülkeyi.Güzellik, insanların gelecek düşlerinden çoktan çıkmıştı.Kimsenin ortak türküsü yoktu ve kimse türküsünü bir başına söyleyemiyordu.Bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes.Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar.İncelik yalnızlığa dönüşe dönüşe bitmişti.Şiddetin coğrafyasında elbette gökyüzü bir lükstü ve ancak yağmur yağınca anımsanıyordu.Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara ne aşk, ne özgürlük ne de barış anlatılabilrdi.
İçimdeki benle konuşan ses bir erkek bir kadın, yakında koro kurarız
Reklam
Hepsi koro olarak yaşıyor, ama her kalp kendi şarkısını söylüyor...
Çok bireyci bir mizacım yoktur benim. Korkumun nedeni, tam tersine, sürüye uyan biriyim. Özellikle de kolektif olaylar söz konusu olduğunda, aşırı ölçüde etkilenebilir çok doğal bir ruhsal yapım var. Şu an karşımda koro hâlinde Nazi şarkıları okuyan yirmi kadar genç Alman olsaydı, biliyorum ki ruhumun bir parçası o anda Nazi olurdu. Bu çok büyük bir zayıflık. Ama böyleyim ben. Sanıyorum, doğal zayıflıklarla doğrudan savaşmak hiçbir işe yaramıyor. Bir görevin zorunlu olarak gerekli olduğu durumlarda, bu zayıflıklara aldırmadan hareket etmek için insanın kendini zorlaması lazım; hayatın olağan akışı içinde de bunları iyi tanımak, ihtiyatla karşılamak ve dayanmaya gayret etmek gerekir, çünkü yararlanabiliriz.
Sayfa 140Kitabı okudu
Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar.
Koro halinde susuluyordu ve yalnızca yüksek sesle konuşanlara inanır olmuştu insanlar.
kimi şarkılar geçer aklımdan sesime sesin dökülür bir ıssız bir mutlu koro başlar ardından şarkıya çünkü benim sessizliğimde senin de susuşun var.