72 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitapta başkahramanımız Akakiy Akakiyeviç'in başından geçenler anlatılıyor. Akakiy Akakiyeviç, bir devlet dairesinde çalışan dokuzuncu dereceden bir devlet memurudur. Sabahtan akşama kadar küçük masasında resmi belgeleri kopya ediyordur ve bu küçük adamın hiç kimseye bir zararı dokunmamaktadır. Çalıştığı devlet dairesindeki diğer devlet memurları onunla uğraşmaya, dalga geçmeye bayılsa da, o kimseye aldırmadan akşama kadar şevkle belgeleri kopya etmektedir. Hayatta kendinden başka kimsesi yoktur, kıt kanaat geçinmektedir. Rusya'daki soğuk kış şartları Akakiyeviç oldukça etkiler, paltosunun iyice eskidiğini farkeden kahramanımız koşa koşa terziye gider ama terzi yeni palto alması gerektiği, bunun artık tamir olmayacağını söyler aylarca aç kalarak kendine çok güzel bir palto diktirir, çok mutludur artık palto ile yatar, palto ile kalkar. Daire de herkes palto yüzünden saygı duymaya başlar, palto için bir davet bile verilir ne olduysa o gece olur palto birden Akakiyeviçin üzerinden çalınır kahraman hastalanır ve yataklara düşüp üzücü bir biçimde can verir.
Palto
PaltoNikolay Gogol · Tutku Yayınevi · 201736,8bin okunma
Koşa koşa geçenler..
"İnsan geceleyin bir sokakta yürüyüşe çıkmışsa ve bir adam, daha uzaktan bile görünen biri –çünkü önümüzdeki sokak yokuş yukarı çıkıyor ve dolunay var– karşıdan koşarak bize doğru geliyorsa, yakasına yapışmayacağız, zayıf ve serseri kılıklı da olsa, arkasından biri koşuyor ve bağırıyor da olsa, bırakacağız koşsun. Çünkü vakit gece ve sokağın önümüzde, dolunay altında yükseliyor olması bizim kabahatimiz değil, hem üstelik belki bu iki kişi bu koşuşmayı eğlenmek için yapıyordur, belki ikisi birden bir üçüncünün peşindedir, belki birincisi suçsuz yere kovalanmaktadır, belki ikincisi öldürmek istiyordur, biz de o zaman cinayete suç ortağı oluruz, belki ikisinin birbirinden haberi yoktur da her biri kendi sorumluluğu altında yatağına doğru koşuyordur, belki uyurgezerdirler, belki birincisi silahlıdır. Hem nihayet, yorulmuş olamaz mıyız, o kadar çok şarap içmedik mi? İkinciyi de göremez olduğumuzda içimiz rahat eder."
Can Yayınları 4. Basım: Haziran 2012, Çeviren Tevfik Turan (PDF)Kitabı okudu
Reklam
Koşa koşa geçenler
...belki bu iki kişi bu koşuşmayı eğlenmek için yapıyordur, belki ikisi birden bir üçüncünün peşindedir, belki birincisi suçsuz yere kovalanmaktadır, belki ikincisi öldürmek istiyordur, biz de o zaman cinayete suç ortağı oluruz, belki ikisinin birbirinden haberi yoktur da her biri kendi sorumluluğu altında yatağına doğru koşuyordur, belki uyurgezerdirler, belki birincisi silahlıdır.
Kibritçi Kız
Bir yılbaşı gecesiydi. Dondurucu, kavurucu bir soğuk vardı. Yoldan geçenler paltolarının yakasını kaldırmışlar, atkılarına bürünmüşler, hızlı hızlı yürüyorlardı. Kimi evine geç kalmış, acele ediyor, kimi bir eğlence yerine gidiyordu. Çocuklar koşuyorlar, birbirlerine kartopu atıyorlardı. Gecenin zevkini en çok onlar çıkarıyorlardı.
Sayfa 101 - Hans Christian Andersen - Kibritçi KızKitabı okudu
Resim