480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hemşehrim döktürmüş yine. Her yazısı, her satırları hislerime tercümandı. Yılmaz Özdil'in yazı stilini çok seviyorum. Harika bir havası var. Öyleki trajik bir olayı bile size o kadar farklı bir açıyla sunuyor ki istemeseniz de o gülümsemeyi suratınıza yerleştirebiliyor. Sürekli aynı şeyi tekrarlıyor diyenler var. Doğrusu yazarın ben köşe yazılarını sürekli takip etmiyorum o nedenle kitabında okuduğumda herhangi bir gene mi aynı şey Yılmaz demiyorum. Keyifle okuyorum kitabı. Tavsiye ederim herkese. " John Lennon der ki... Olay şiddet kullanımına dönüşmeye başladığı zaman, sistemin oyununa geliyorsunuz demektir. Yerleşik düzen sizi kavgaya sokmak için kızdırmaya çalışacak, sakalınızı çekecek, yüzünüze fiske atacaktır. Çünkü, siz bir kere şiddete başvurduktan sonra sizinle nasıl baş edeceklerini bilirler. Nasıl baş edeceklerini bilmedikleri tek şey 'şiddet dışı eylemler' ve 'mizah'tır." "Bizler çocukken sinek ilacı arabasının peşinden koşmuş milletiz, biber gazından mı korkacağız!"
İsim Şehir Artist
İsim Şehir ArtistYılmaz Özdil · Doğan Kitap · 2014793 okunma
199 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Oldukça güzel bir araştırma kitabı daha. Uğur Mumcu, Cumhuriyet Gazetesinde yazdığı çeşitli köşe yazılarını birleştirerek bir kitap oluşturmuş. Özellikle 1976-1978 arasındaki döneme ilişkin çeşitli siyasal olayları kendince değerlendirmiş. Farklı bir bakış açısı ile yaklaşmış olaya. Okunmaya değer bir kitap.
Kontrgerilla Öğretileri
Kontrgerilla ÖğretileriUğur Mumcu · UM:AG Araştımacı Gazetecilik Vakfı · 199738 okunma
Reklam
İkinci Abdülhamid’in kıskanç cãriyesi ãh’ının ateşiyle gök katlarını değilse de,muzdarip ruhunu incecik oyma işleriyle oyalamaya uğraşan padişahın marangozhãnesini ateşe veriverdi.Zarar ziyan cãriyenin kalbinde mi,marangozhãnede mi daha fazla,bunu tarihler yazmıyor.say:54 Bahtınıza Ekim’lerde hep İstanbul düşüyor.İstanbul bahtınıza hep Ekim’lerde düşüyor.Daha iyi vurulmanız daha iyi ölmeniz için her halde.İstanbul Ekim’de geçmişten ve gelecekten mürekkep çünkü.Üstelik salt kendi geçmişinden değil;sizinde geçmişinizden mürekkep.Önce ışık oluyor.Sonra su.Ve mavi.Ve yıldız.Bir Beyoğlu tramvayı,bir ãmãnın laternasında istiklãl caddesi uzantısı bir hüzün.Köşe başlarında ulysses’in bakışı,kestanecilerin kapı tuttuğu kitapçılarda taze mürekkep kokusu.Boşluğa dağılan buhurumeryem:bir şiirin sancısı.Bir sap gül:bir hayatın yarısı.Neden kalbimizin bütün acılara açık yerinin adı şãir.say:62 Sarayı olmayanın sultan olmadığını kim iddia edebilirdi? Ve bir ayna derinliğine dökülen görüntüleri ne yapabilirdi.
Hiç olmazsa lüks bir lokantada yemek yemeden erkekle yatmayan sözde ağırbaşlı kadınlardan, onlarla gittiği bekar arkadaş evlerinden, garsoniyerlerden, garsoniyerlerin pis çarşaflı ve pis erkekle pis kadın kokan yataklarından, kırmızı apliklerle ve dergilerden kesilmiş çıplak kadın resimleriyle süslü duvarlarından, inanılmaz derecede kirli
Sayfa 180 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Mutluluk huzurlu bir köşeye sahip olmak değildir. Her istediğini her an bulmak hiç değildir. Cennet köşe de bile olsanız fikrinizi okşayan bir şeyler yoksa sizinle Sıradan bir cehennem içindesiniz demektir... HiraiZerdüş
BEN SANA MECBURUM Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.