610 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Düne kadar 'Tüfek, Mikrop ve Çelik' Bugün ???
Son zamanlarda okuduğum en zihin açıcı kitaplardan. Sindirmesi büyük konsantrasyon gerektiriyor ancak kitap bittiğinde harcadığınız zamana değdiğini anlıyorsunuz. Kitapta katılmadığım tek yer, hayvanların evcilleştirilmesini Tolstoy’un evlilik hakkındaki “Anna Karenina prensibi” ile karşılaştırması. İnsanlar ve evcil hayvanlar arasındaki ilişkiyi evlilik müessesi ile karşılaştırması sanırım batı kültüründe evcil hayvanların konumu ile ilgili. Bunun dışında, yazarın bilim, antropoloji ve 13 bin yıllık insanlık tarihini kavrayışını olağanüstü aydınlatıcı buldum. Şu Korona günlerinde insanlık tarihinin dünü ve bugününü anlamak için okunması gereken kitaplardan 'Tüfek, Mikrop ve Çelik' in yeni versiyonuna ek köşe taşı sizce ne olmalı? İnternet, Yapay Zeka ??? 
Tüfek, Mikrop ve Çelik
Tüfek, Mikrop ve ÇelikJared Diamond · Tübitak Yayınları · 20167.8k okunma
Okuduğum ilk Elif Şafak kitabı oldu,On Dakika Otuz Sekiz Saniye. Van'da başlayan İstanbul'da biten Leyla "Tekila Leyla"nın tüyler ürperten hikâyesine şahit oluyoruz. Çocukluğunda amcası tarafından defalarca tecavüze uğrayan Leyla'nın İstanbul'da tutunmaya çalışması,genelevden tam kurtuldu derken evlendiği kişinin siyasi olaylardan
Reklam
Gözden çıkarılmışlar ve itilmişler, çok kere bir ulusun geleceğinin hammaddesini oluştururlar. İnşaatçının beğen meyerek kenara ittiği taş, yeni bir dünyanın köşe taşı hali ne gelir. Ayaktakımı ve hoşnutsuzları olmayan bir ulus intizamlı, düzgün, sakin ve hoştur; fakat doğacak yeniliklerin tohumundan yoksundurlar belki de. Avrupa ülkelerindeki istenmeyenlerin bir okyanusu aşarak yeni bir kıtada, yeni bir dünya kurmaları tarihin bir ironisi değildir. Bunu ancak onlar yapabilirdi.
Sayfa 42
442 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 93 days
Mümtaz ile Nuran'ın Aşkı
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur'u, Türk Edebiyatı'nda köşe taşı romanlardan biridir. Edebiyat çevrelerinde yapılan soruşturmalarda on romandan biri olarak yerini her zaman korumaktadır. Modern Türk Edebiyatı'nda Huzur, kurgusu, dili ve yapısı itibariyle niteliğini ortaya koymuş, gerçekçi ve yer yer karamsar atmosferiyle her zaman zevkle okunan bir kitap olmuştur. Roman ikinci Dünya Savaşı öncesinde tedirgin bir ortamda Mümtaz karakterine odaklanır. Mümtaz'ın hayattan beklentileri, hayal kırıklıkları ve tedirginlikleri işlenir. Daha sonra tanıştığı Nuran karakteri ile aralarında aralarında başlayan tutkulu aşk aralarına giren Suat karakteriyle sonlanır. Romanın konusu bu minval üzere olsa da Doğu ile Batı arasındaki farklar, Abdülhamid dönemi eleştirisi, hayata bakıştaki farklar gibi bir yığın sosyal sorunlar satır aralarında tatmin edici biçimde işlenir. Huzur rahat ve zevk alarak okuduğum en nitelikli Türk Edebiyatı'nın temel metinlerinde biridir. Mümtaz ile Nuran'ın bir an önce kavuşması için okuyucu heyecanlanır. Bu aşkın müspet bir biçimde sonlanmasını bekler. Huzur üzerine söyleyebilecek fazla bir şey yok. Türk Edebiyatı'nın bu en nitelikli eseri edebiyatseverler tarafından mutlaka okunmalıdır. Aşk, evlilik, sadakat gibi bir çok konu düşündürücü biçimde işlemekte ve okuyucu tarafından sorgulamaktadır.
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Yapı Kredi Yayınları · 200216.7k okunma
SABAHATTİN ALİ'NİN ÇOCUKLUĞU Sabahattin Ali oldukça yumuşak huylu, etrafına karşı sevecen bir çocuktur.Bir gün babasının hizmet eri küçük bir kuş yakalamış eve getirmiş.Sabahattin Ali dokuz,kardeşi Fikret altı yaşındadır.İki kardeş arasında bir tartışma başlamış.Anne ve babası görünmeden tartışmayı dinlemiş.Sabahattin Ali kuşun hemen salıverilmesini,Fikret ise kafese konmasını istiyormuş.Tartışmanın ortasında Sabahattin Ali,kuşu serbest bırakmış ve ağlayan kardeşine avluda cıvıl cıvıl kaynaşan serçeleri göstererek,''kafeste böyle oynaşıp ötemezler ki '' demiş. Okuldan eve gelirken yolda kitap okuyan Sabahattin Ali'nin başına pek çok şey gelmiş bu yüzden.Bir gün annesi evlerinin köşe penceresinden dışarıya bakarken Sabahattin Ali'nin yine kitap okuyarak geldiğini görmüş.Arkasından bir kız çocuğu koşa koşa gelip ona taş atmış.Taş omzuna çarpmış ve canı yanmış.Annesi hemen kapıya koşmuş ve ''Sabahattin o kız sana neden taş attı?'' diye sormuş.''Anne çizgi oynuyorlarmış,görmeden çizgilerine basmışım.'' Annesi ''Al şu taşı da git sen de ona at.'' deyince taşı almış,geri dönmüş.Annesi de pencereden bakmaya başlamış.Sabahattin Ali köşeye kadar yürümüş,arkasına bakmış,annesini kapıda göremeyince taşı yere bırakıp dönmüş.Eve dönünce annesi sormuş: ''Neden taşı gidip kıza atmadın?.. '' Onun da mı canı yansın anne'' demiş. Kaynak; A'dan Z' ye Sabahattin Ali / Sevengül Sönmez Doğum günü anısına saygıyla...
Marx'ın, sınıf çatışması ve sınıf savaşını, kuramının köşe taşı yaptığı Komünist Manifesto'nun çıkışından vefatına kadar geçen süre bir nesli aşmıştır. Bu zaman zarfına Marx kitap üstüne kitap yazmış ama ''sınıf'' ile ne kast ettiğini açıklamamıştır. Sınıf sorunsalında Marx asla kanıt sunmaksızın beyandan, dogmadan, hatta açık açık söyleyelim, slogandan öteye geçmemiştir.
Sayfa 238Kitabı okudu
Reklam
592 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.