368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Geçmiş mirasa en iyi şekilde tarihle sahip olunur ve ondan istifade edilir. " Herkese Merhaba Kayı Serisi 6. kitabının okumasını tamamladım. Osmanlı Devleti kurulduğu tarihten itibaren fetihler ve doğru idarecilerle giderek büyümüş bir devlettir. 17. yüzyıla gelindiğinde tahta çıkan padişahların yaşlarının küçük olması nedeniyle devlet adamları ve validelerin yönetimdeki etkileri daha çok hissedilmeye başlanmıştır. Devlet yöneticileri arasındaki çekişmeler, yeniçeri ve sipahilerin zorbalıkları devleti zor durumda bırakırken, fırsatçı dış güçler de boş durmuyordu. Bu kadar zorlu süreçten sonra tahta çıkan IV.Mehmed Han ve Köprülüler, Osmanlı Devleti'nin tekrar gücünü toplamasını sağlamıştır. Serinin 6. kitabı 1617-1689 yıllarını kapsıyor. Bu tarihler arasında Osmanlı Devleti 5 padişah tarafından yönetilmiştir. I. Mustafa Han II.Osman Han IV.Murad Han İbrahim Han IV.Mehmed Han. Kitapta ayrıca Köprülü Mehmed Paşa, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, Tarhuncu Ahmed Paşa gibi devlet adamları ve Hatice Turhan Sultan, Kösem Sultan gibi validelerimiz hakkında bilgiler de yer alıyor. Önyargısız ve objektif bir şekilde tarihî öğrenmek istiyorsanız seriyi kesinlikle tavsiye ederim.
Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş
Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve DönüşAhmet Şimşirgil · Timaş Yayınları · 2014508 okunma
Büyük valide Kösem, 1651'de, torunu IV. Mehmed'i hal' edip Turhan Sultan'ı Eski Saraya göndermeyi; diğer torunu Süleyman'ı tahta oturtup saf Dilâşûb'u avcunun içine almayı tasarlamış, fakat giriştiği mücadeleyi hayatıyla ödemişti. Bu olaydan sonra Hatice Turhan'ın 32 yıl süren valide sultanlığında Süleyman'la diğer şehzâdeleri Harem kafesinde, Dilâşûb'la öteki şehzâde analarının da Eski Saraydaki gözaltı yaşamları değişmedi. Eski Sarayın koşulları bilinmeyen ortamında, sessiz, dindarane, hastalıklı bir ömür dolduran Dilâşûb, yılda iki kez -bayramlarda- oğluyla herhalde görüştürülüyordu.
Sayfa 349 - Alfa Yayıncılık, 1. Baskı: Kasım 2015 {Genişletilmiş, geliştirilmiş yeni baskı}
Reklam
Osmanoğulları'ndan kendisinden başka erkek kalmamıştı. İbrahim'in de hiç çocuğu olmuyordu. Başta Kösem Maıpeyker Sultan olmak üzere bütün devlet ricalini bir telaş aldı. Sultan İbrahim’den “döl almayı" kendilerine en mukaddes bir vazife biliyorlardı. Ömrünü dar ve kasvetli bir saray odasında her an bir ölüm korkusuyla geçirmiş olan İbrahim’in koynuna her gece bir başka cariye veriliyordu.
368 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir. Kayı serisinin oldukça güzel altıncı kitabı. 1. Mustafa döneminden itibaren 4. Mehmet yani Avcı Mehmet döneminin bitişine kadar olan süreci inceleyen bir kitap. Bu kitapta, 4. Murad'ın Bağdat fethi, 2. Osman'ın yeniçeriler yüzünden şehit edilmesi, sürekli değişen veziriazamlar ve yeniçeri ağaları yüzünden huzurun sağlanamaması, Abaza Mehmet Paşa isyanı, Tarhuncu Ahmet Paşa gibi bir ismin bile öldürülmesi, veziriazam olan kişinin kendine rakip gördüklerini öldürtmesi veya sürgüne göndermesi, 4. Mehmet zamanında Mahpeyker Kösem Sultan ve Turhan Sultan arasında yaşanan çekişmeler, Köprülü ailesinin sadrazam olmasından sonra yaşanan büyük askeri başarılar, Merzifonlu Kara Mustafa Paşanın kibri yüzünden çıktığı Viyana seferi ve bu yüzden Osmanlı'nın Avrupa'daki ilerleyişini durması, yıllar süren savaşlar, 25 yıl süren Girit savaşı ve Deli Hüseyin Paşanın gayretlerini ödül olarak entrikalar yüzünden öldürülmesi, Uyvar kalesinin fethi, Macar ayrılıkçı Tököli İmre ve Türk yanlısı hareketleri, Şah Safi ile imzalanan Kasrı Şirin anlaşması, Lehistan ile yapılan savaşlar ve ilk Rus münasebetleri gibi konular anlatılıyor. Her padişahın özellikleri, savaşlar ve başka konularda yazılan şiirler gibi farklı bilgilere de yer veriliyor. Keyifle okunan bir kitap.
Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve Dönüş
Kayı 6: İmparatorluğun Zirvesi ve DönüşAhmet Şimşirgil · Timaş Yayınları · 2014508 okunma
Sultan İbrahim tahtın tek varisiydi ama asıl sorun ondan sonra tahta çıkacak bir varis olmamasıydı ve padişahın aniden ölmesi hanedanın da sonu demek olacaktı. Kösem Sultan'ın görevi bu sorunu çözmek oldu. Sonunda İbrahim yükümlülüğünü büyük bir başarıyla yerine getirdi. Kösem Sultan'ın oğluna sunduğu cariyelerden ilki Kör Süleyman Paşa'nın hediyesi olarak saraya getirilen kölelerden biriydi: Turhan. Bu sırada valide sultan yeni gelen cariyenin ileride kendisine ciddi bir rakip olabileceğini düşünmeyecek kadar güçlü birkonumdaydı. Yeni köle, IV. Murad'ın kız kardeşi Atike Sultan (ö. ı 670'ten önce) tarafından eğitilmiş, Kösem Sultan tarafından da özel olarak hazırlanarak oğluna sunulmuştu
Kösem Sultan'ın Osmanlı Veraset Sistemine Müdahalesi: Kösem Sultan kocası Sultan I. Ahmet'in ölümünün (22 Kasım 1617'de tifüsten ölmüştü) ardından büyük bir endişeye kapıldı. Osmanlı geleneğine ve kanununa göre ölen padişahın oğlu, tahta geçerdi. Evet, bu Kösem Sultan için bir sorun teşkil etmiyordu. Ancak, Kösem Sultan'ın oğulları IV. Murat, İbrahim ve Kasım henüz küçük yaşta idiler ve Kanuni'den sonraki padişahlar en büyük oğlu tahta geçirme gibi bir tutum takınmışlar ve bunu bir usul haline getirmişlerdi. Tüm bu nedenlerden dolayı Kösem Sultan, şu düşünceye kapılmıştı: I. Ahmet'in oğulları arasında en büyük olan Mahfiruz Sultan'dan olma Şehzade Osman (14 yaşında) tahta geçecek ve Kösem Sultan'dan olma diğer şehzade kardeşlerini katledecekti. Ayrıca Şehzade Osman ile birlikte annesi Mahfiruz Sultan'da kariyerinin en üst noktasına gelecek ve iktidarını sürdürecekti.Mahpeyker önemli bir rakibesi olan ancak, kendisi gibi iktidar hırsı ile yanmayan Mahfiruz'u nasıl saf dışı bırakabilirdi? Bütün bunları kafasında tasavvur eden Mahpeyker Sultan, akli zayıflığı ile bilinen Sultan I. Ahmet'in kardeşi Şehzade Mustafa'yı tahta geçirterek, Osmanlı veraset usulünde "Ekber ve Erşed" sistemini ortaya koyarak köklü bir değişim oluşturacak, böylece amacına ulaşacaktı.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
944 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.