Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde
sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası
oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi,
Ben yalnızca huysuz olmayı değil, hiçbir şey olmayı da beceremedim. Ne huysuz, ters biri olabildim, ne iyi, ne aşağılık, ne dürüst, ne kahraman, ne de bir böcek... Şimdi köşeme çekildim, hiçbir şey olmayı başaramamış, yalnızca bir aptal olabilmiş akıllı biri (hiçbir şeye yaramayan) olduğum için öfkeli bir teselliyle kendimi avutuyorum. Evet efendim, on dokuzuncu yüzyılın zeki insanı önce kişiliksiz olmalıdır. Etik yönden de zorunludur öyle olmaya. Kişilikli, faal insan genelde de dar kafalıdır. Kırk yıllık hayatımda vardığım kesin kanaatimdir bu benim.
Sayfa 13 - Can Sanat Yayınları/ 27. basım: Aralık 2019, İstanbul)Kitabı okudu